ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

[gulistan_2]

imam Malik bu konuda söyle buyuruyor "ben bir insanim. hem dogru, hemde yanlis yapabilirim, benim sözlerimi kitap ve sünnetle karsilastiriniz" (yani onlara uygun degilse atiniz)

imam saii de söyle buyurmutur: "eger benim sözlerimin aksine dogru bir hadis bulursaniz, benim sözümü duvara carpiniz (yani reddediniz atiniz) (el mezahib-ul erbaa c.I, s. 217)

imam azam da buyurur ki: bu benim reyimdir, hatta benim e iyi reyimdir. her kim bundan gayrisini getirip isbat ederse, ben onu kabul ederim. benim verdigim fetvanin delillerini bilmeden benim sözüm üzerinden fetva veren kimsye fetva vermek haramdir.

imam hanbel söyle buyuruyor: "halk ilim sermayesinin azligindan baskalairna tabi olurlar, dinini baskalarina tabi kilma cükü onlarda yanlistan ve yanilmaktan korunmus degillerdir"

imam sarani de demis ki: "gecmislerden hicbir sahabe ve tabiinden islam dininde her hangi muayyen bir mezhebe uymaya dair bir emir bize gelmemistir. eger böyle bir sey söylemis olsalardi, günaha girmis olurlardi. cünkü bu taktirde o müctehidin peygamberin s.aa baz hadislerini görmemesi üzerine o hadislere amel edilmeyebilirdi"

[gulistan_2]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

islam seriati, muayyen bir müctehidin bilgisi ve anlayisi olamaz, belki bütün müctehilerin bilgilerinin tümü olabilir. müslümanlarin muayyen bir mezhebe tabi olmalari nasil vacib edildigi belli degildir...hlbuki müctehitler kendilerine tabi olunmaktan sakndirmislar. peygamber s.a.a'den sahih hadis gördügünüz taktirde ona uyun ve bizim fetvalarimizi atin diye halka tavsiyede bulunmuslardir!!!

ehlisünnet uelamasinin en büyüklerinden olan abdul azim söyle diyor: biliniz ki,Allah teala kimseyi, hanefi, maliki, safii, hanbeli olsun diye mükellef kilmamis, ancak islam peygamberinin getirdiklerine iman etmeyi vacip etmistir!!! (risalet-il-kavl-il sedid s.3)

ehlisünnetin meshur alimlerinden olan hanefi, ibni cevzi (cemal-uddin)in bu hususta üzerinde durulmaya deger kiymetli sözü var. diyor ki: bir mezhebe tabi olak aklin kaidesini iptal etmek demektir. halbuki Allah akli, düsünmek, dogru yolu bulmak icin yaratmistir. bir insanin elinde bulunan isigi söndürmesi, karanlikta ürümesi yanlis istir. mezheplere uyanar bir sahsa taazim ediyorlar, o mezhbinimamina itikatta bulunuyorlar, onlarin sözlerini ve fetvalarini düsünmeden kabul ediyorlar, bu delalettir. cünkü söze dikkat etmek gerekir, söyleyene degil (telbis-i iblis ibni cevzi s.81)

Misirli alimlerden ezher üniversitesi mensuplarindan bulunan abdül muteal diyor ki: ben diyebilirim ki, ictihad etmeye mani olmak zulüme, zorbaliga, dünya malina tamah etmeye sebebiyet vermistir. eger bu vesileler bizim kaul ettigimiz dört mezhepten gayrileri hakkinda da tahakkuk etseydi, muhakkak bir cemaat da o mezheplere tabi olurlardi ve biz de onlari kabul ederdik; ama o mezheplerde o güc ve kuvvet olmadigindan kabul etmiyoruz.

biz simdi bizleri dört mezhebe baglayan bu vesilelerin meydana getirdigi zincirlerini cözebilir ve islamdaki ictihat serbestisine dönebiliriz. cünkü kahir ve galebe (zor ve baski) ictihat serbestisine mani olmustur, müslümanlarin umumi reyi degil!!! (meydan-il-ictihat s.14)

[gulistan_2]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

Hanbelilerin büyüklerinden olan ibn-i teymiye diyor ki: "dört mezhebin imamlari halki kendilerine tabi olmaktan men ediyorlardi. imam azam diyordu ki: "her kim benim ictihat ve delilimden daha üsütünü getirirse ben kabul ederim"

Allah insanlara kendine e peygmberine itaati emretmisti. digerlerinin sözlerini emir ve nehylerini degil.

müctehidler, ictihatlarinda masum (korunmus) degillerdir. onlarin sözlerinin hilafina bir sey söylemek hilaf olmaz.

bu dört imam halka diyorlardi ki: "bizim bütün ictihatlarimiza uymaya mecbur degilsiniz. bu ancak bize vaciptir. (cila-ul ayneyn s.107)

ibni abidin ehli sünnetin büyüklerinden dir. o da söyle der: bir insanin muayyen bir mezhebe bagli kalmasi caiz degildir! her kim ictihadi, bir kac kisiye mahsus, sonrakileri öncekilere taki ve mukallidi ve seriatin anlasilmasini abiklara ait bilirse, Allahi ve onun dinini tahkir etmis sayilir. halbuki bu seriat bütün insanlarin idrakine göre gönderilmistir.

Eger söylenirse ki, sonrakiler Allahin kitabinda, peygamberin sünnetinde ictihad etme kabiliyetini haiz degillerdir. illa da sapik müctehitlere tabi olmalidirlar. bu hos ve batil sözlerine de delil getirebleceklerdir? acba bu sözlerin manasi Allahin hükümlerini ortadan kaldirmaktan baska bir seymidir? (cilal-ul-ayneyn alusi s.107)

Degerli ehlisünnet alimlerinden sati, bu hususta derki: imamlarin mezhebine tabi olan bazi kimseler zannederler ki, imamlari mezhepleridir, bir derecede ki kendi imamindan gayri bir müctehide fazilet kail olunursa onu inkar eder ve islam yoludancikmis sanir, halbuki bu hususta elinde herhangi bir delil bulunmaz.

islamin siyasi felsefesinin müellifi Dr.abdul daim, kitabinin 21. sayfasinda söyle yaziyor: müslümanlarin geri kalmasinin sebebi, ictihadin yasaklanmasi ve ictihad kapiinin kapanmasi zamanindan bslar. dünya ne kadar ileri gittiyse müslümanlarda o kadar geri kaldilar. gecmislerin siyasi itibarlari bakimindan koyduklari binalari kimse sonradan degistiremedi.

[gulistan_2]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

padisahlar, valiler kendi siyasi makamlarini korumak icin, düsüncenin ve ictihadin önünü aldilar!
böylelikle kendilerine karsi itirazda bulunabileceklerinden asude hatir oldular.

Her vakit islahatci ve hür düsnceli bir sahis, cikip zamanin hükümdarlarindan korkmadan birey söylemek istese bile, sözlerini dinleyen olmuyordu. ictihat kapsi kapanmistir, kimse acamaz, diyorlardi.

Sultan abdulhamid zamaninda bir müddet istanbulda bulunan, tesirli hitabeleri ile resit türk milletini uyandirmaya ve onlari sanyiye ve medeni teskilata tesvik eden meshur cmel-eddin efgani, kendi hatirat kitabinin 177'nci sayfasinda söyle yazar:

"süphesiiz eger imam azam'in, malikin, safiinin, ahmed-i hanbelinin ömürleri simdiye kadar devam etseydi, bugünkü türlü ictimai mesele üzerinde kurandan ve hadisten ahkam cikarip daha fazla düsünselerdi daha dakik olarak ilahi ahkamdan istifade ederlerdi.

Evet onlar imamlar ve müctehidler idler, zahmetler cektiler ve dinin esaslarini kurdular, Allah onlari iyi mükafatlar ihsan buyursun, ama imamlarin kuranin bütün esrarini anlayarak hepsini kitaplarinda yazarak bize braktiklarina inanmamak erekir.

[gulistan_2]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

KAHIREDE KI MEZHEP ALIMLERI

Büyük din alimleri, daima müslümanlarin irlik halinde bulunmalari fikrinde olmuslardir. emevi ve abbasi halifeleri devrinde meydaa gele tefrika ve ayriliklari dördüncü asirda Mustansar-i Abbasi zamaninda cikan mezhep ihtilaflarini daima ortadan kaldirmaya ve bütün islam alemini tek "la lahe illallah, muhammedun resulullah" bayragi altinda toplamaya calismislardir.

ictihad bakimindan teferruata ait ihtilaflari dinin esasi hesabina koymamak lazimdir. Allah bir, peygamber bir, kible bir, kuran bir, olduktan sonra dört mezhebe dahil olmayan milyonlarca müslümani, din haricinde saymanin manasi yoktur. onlara hakaret gözü ile bakmamak lazimdir.

iste bu gayeye varmak icin bundan yirmibes sene evvel kahirede Darul takrib ul mezahib ul islamiyye "islam mezheplerini yakinlastirma evi" adi altina bir cemiyet kuruldu. mezhep alimlerinden bir topluluk orada mezhepler hakkinda tahkikat ve tetkikat yapmaya basladilar.

bu emiyetin genel sekreteri de iran caferi alimlerinden seyh muhammed taki gomi idi.

bu alimler senelerce calistilar, neticede ezher üniversitesi rektörü, ehlisünnetin büyük alimlerinden ola merhum seyh mahmud saltut hzleri asagida aslini kaydedecegimiz fetvayi, caferi mezhebi hakkinda nesretti.

merhum, sarahaten bütün müslümanlara bildirdi ki, oniki imama inanan caeri mezhebi islamin hak bir mezhebidir.

müslümanlarin onu taniyip batil taassuplarini kenara itmeleri lazimdir. bu fetva misir reisicumhurunun siyasetine uygun olmadigi halde takve ve fazilet sahibi olan merhum alim, siyasetin kudretinden cekinmeyerek fetvasini verdi. fetvasini vermekle beraber hükümet tarafindan makamindan azledildi. ama "seyyid kutub" gibi islam tarihinde kendisinden iyi bir isim birakti. simd fetvanin metnni aynen takdim ediyoruz:

[gulistan_2]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

"sia mezhebi ki on iki imama inanan caferi mezhebi adi ile blinmektedir. diger islam mezhepleri gibi ona ser'an taabüd etmek caizdir. bütün müslümanlarin onu tanimalar ve kendilerini haksiz taassuptan kurtarmalari gerekir.

(seyh mahmud saltut, ezher üniversitesi rektörü kahire. rislet-ül islam mecmuasi. no,3, sene II, kahire baskisi)

simdi ütemer-i islam-i'den bulunan büyük islam alimleri 4 mezhep ve cafer ve zeydi mezhebinin fikih kitaplarini yazip nesir etmeye karar vermislerdir.

bu yazdiklarmiz ehlisünnet ve cemaatin byük alimlerinin sözlerinden numunelerdir.

hicretten üc yüz sene gecinceye kadar bu mezhep ayrilik ve münakasalari meydanda yoktu. ma siyasetciler öyle oyunlar yaptilar ki dört mezhebin taraftarlai birbirlerini kafir biliyorlardi.

bu devirde peygamberin ehlibeyti halki dostluga ve birlige daveet ediyorlardi. ima cafer sadik ve diger iamlar ve büyük müctehidler bu ayriliklari kabul etmiyorlardi. ama ne yazikki ugursuz siyaset yapacagini yapti.

Medine halki imam malike bagli idile, ondan gayrisini kbul etmiyorlardi. misir ahaliside imam safiiyi seviyorlardi, gayrisini kabul etmezlerdi. iraklilar ve irakta oturan iranlilar ise imam azami tutuyorlardi. imam azam iran asilli oldugu iicn irakta sakin iranlilar ona bagli olup, imam mlik ve imam safii gibi arap asillilara itina göstermiyorlardi. imam-i ahmet ibni hambel ise uzak ülkelerde söhrete sahibti. is o raddeye geldi ki bu dört mezheplerin tabileri birbirlerini tekfir ve telin etmeye basladilar.

[gulistan_2]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

safii alimlerinden bazilari safii olmiyanlarin müslüman olmadiklarina air fetva verdiler. hanefi alimleri de: eger bir safii dönüp hanefi olrsa, tekrar safiilige dönerse kirbaclanmasi lazim dediler.

Ebu hatemi hambeli de hambeli olmayanin müslüman olmayacagini söylüyordu. onun karsisinda bagdat vaizi olan hanefi ebu bekri mukri, hambelilrin kafir olduklarini iddia ediyordu. (sezarat-ül zahep c.3 s.255)

bu batil taassuplar mukaddes islam dinini zayiflatti, din düsmnlarini ve kafirleri ona musallat etti.

Ama peygamberin zamaninda müslümanlar ve kitab-i sahabe peygamberin su buyrugunu kabul etmislerdr: "ben ilmin sehriyim ebu talib oglu Ali de kapisidir, her kim ilim sehrine dahil omlak isterse o kpidan girmelidir"

[gulistan_2]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

Baska bir mütevatir hadisinde de söyle buyurd: "ben dünyadan göcüyorum, size iki paha bicilez emanet birakiyorum, biri kuran dieri itretim ve ehlibeytim, bu iki amanet birbirlerinden ayrilmazlar. kevser havuzunda birlikte bana gelirler"

bu deliller bizi, islamin ahkamini hz.Ali ve evladindan ögrenmemizi mecbur kiliyor.

bu mevzunun siyaset, irk ve milliyetle hic bir ilgisi yoktur. fakat tam manasiyla islami bir vazifedir. hatta hilafet mevzuundan da ayridir, halife zamaninda kim olursa lsun, onlarin vazifesi islam memleketlerinin siyasi, idari, askeri ve iktisadi meselelerini idare etmeleridir. ama imamet, velayet makami, islam ahkamini ögrenmek, peygamberin ilim sehrinin kapisina müracaat etmek, din mevzuu, kurani manasi, islam ilimlerde tahassus ve ictihattir.

kim olursa olsun, asker, idari, kadi, halife namaz kildiran imam,vaiz, katip, din ahkamini ögrenmek icin oraya müracaat etmeleri gerekir. peygamberin de bu hussta acikladiklari sahislarda ehlibeyti olan Ali ibn-i ebu talib ve evlatlaridir ki, cem'an on iki kisidirler. peygmbeirn hadislerinde isimleri zikrolunmustur.

[gulistan_2]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

imami cafer sadik sair imamlar, hz.Ali neleri varsa hz.Muhammedden alma ve ögrenmedir kendilerinden bir seyleri yoktur. su farkla ki,-onlara hz.muhammedden naib olan ilimler digerlerine gelmemistir. peygamber de onlardan gayrisini ilim ve hikmet kapisi diye tanitmamistir.

islam ahkaminin beyani, kuranin tefsiri yetkisini, hz. ali ve ehlibeytinden gayrisine vermedigine göre, ister alim, hakim, halife, sahabe, tabiinden olsun, din ahkamini ögrenmek icin Muhammed ogullarina müracaat etmeleri gerekir.

Belki dört mezhep imamlari herkesten fazla ehlibeytin dini makamini tanimislardir.nihayet bazilari emevi ve abbasi halifelerinin baskilarina ragmen, akidelerini aciklayabildiler. imam azam ve imam safii gibi. bazilari da korkularindan sükut ederek izhar edemediler. bu bütün müctehitlerin ve müslümanlarin akidesidir. o zamana kadar ki, mustansari abasi misirda mustansariye medresesini kurdu. dört mezhebin icthadinin okutulmasini ve halkin onlara uymasini mecbur kildi. yeniden ehlibey taraftarlari iskencye ve baskiya tabi tutuldula

[gulistan_2]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

AYRI BIR ZULÜM, ILME VE EHLIBEYTE HAKARET

Aziz okuyucularim iyi bilirler ki, imam azam ve imam malik, imam cafer sadikin talebeleri idiler. hazretin ilim feyzindenfaydalanarak kemal makamina erismislerdi. bugün müslümanlarin cogu onlarin ictihatlairn kabul edip, onlarin fetvalari üzerine namaz, oruc, hac, zekat ve dinin bütün füruzatini, hatta usulünü onlardan ögreniyorlar.

hatta bazi dini ahkamda eb hanifenin talebelerinin, bu yusuf ve muhammed gibilerin fetvalarini da kabul edeler, belki de hanefi fikhini yüzde ellisinden fazlasi ebu hanifenin talebelerinin fetvalaridir.
acaba talebenin ictihadini kabul edip, üstadin fetvsini reddetmek insafa uyarmi? daha cikcasi imamazamin ve talebesi ebu yusufun ictihadini kabul edip onlarin üstadi ve muallimi imam cafer sadikin ictinadini reddetmek ehlibeyti peygambere hakaret ve delilsiz mantiksiz bir davranis degilmidir

Ne zaman kii mam cafer sadiktan veictihadindan söz aciliyor, derhal besinci ve batil mezhep demek acaba baska birseymidir? birinci, ikinci, ücüncü, dördünc mezhebi kim icat etti ki besincisi olsun? eger ictihad batl ise hepsi batildir, yoks eger islamiyette ictihad caiz ise, nicin imam cafer sadikinki caiz olmasin?

[gulistan_2]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

imam cafer sadikin mezhebi, Ali'nin mezhebi, Ali'nin mezhebi ise, hz.Muhmmedin mezhebidir.

hz.Muhammedin mezhebi ve akidesi ise bildigimiz islam dinidir ki Allah kuran-i keriminin 3. sure 19. ayetinde buyurmustur: "inneddine indallahil islam" hak olan dinve akide iste bu islamdir.

yine kurani kerimin 3. sure 85. ayetinde söyle buyuruluyor: "her kim islam dininden gari bir din talep ederse, o kabul olunmaz ve böyleleri kiyamet gününde zararli cikacaklardir"

eger imam azam ebu hanife veya imam safii veya sair imamlar dirilseler -farzi muhal- onlardan sorak acaba sizlermi imam cafer sadikin ictihadinin mezhebiin batil oldugunu söylediniz? verecekleri cevap sudur: "hasa biz böyle birsey söylemedik, biz ondan ögrendik, bizim üstadimiz idi, biz ona ve ehlibeyte tbi bulunuyorduk" diyeceklerdir.

Ama zannediyorum ki, imam azam dirilip öyle söylese dahi, öyle cahiller vardir ki yine de: "mezhep dörttür" diyeceklerdir. sebep? cünkü abbasiler böyle demislerdi...yaziklar olsun bu kafayi, bu zihniyeti tasiyanlara...

[serdarcan]

Ynt: ictihad hususunda ehlisünnet alimlerinin sözleri

ALLAH c.c razı olsun bacım güzel açıklamalar..

Ben 4 mezhebi 4 Büyük kitapla eşleştiren gördüm.yani adama 4 hak nerden geliyor dediğinde 4 büyük kitap gelmiş geçmişten bugüne kadar o yüzden 4 hak mezhep olması gerekirmiş diye saçma sapan eşleştirme yapanları bile gördüm..

yani 4 büyük kitabı kabul ediyorsan 4 hak mezhep olduğunuda kabul edeceksin

Tevrat,Zebur,İncil ve Kuranı kerim

Hanefi,Maliki,Hambeli,Şafi

Ne güzel eşleşme değilmi.