İlahi hükümleri öğrenmek ve amellerin doğruluğundan emin olmak için Fakih ve İslam müçtehitlere başvurma geleneği İslam’ın ilk yıllarına ve imamların dönemine kadar uzanmaktadır… Allah Resulü (s.a.a) bazı sahabeleri dini hükümlerin talim ve tebliği için bazı çevre yerlere göndermekteydi. Müftü ve fakihin fetva vermesi, halkın ise onları taklit ederek tabi olmaları konusu İslam Peygamberi’nin (s.a.a) zamanında da vardı. Fakih birine başvurmak Peygamber efendimizden sonra da aynı şekilde devam etti… fakih birine başvurmak İmam Mehdi’nin (a.s) büyük gaybet döneminde farklı bir boyut kazanarak “içtihat” ve “taklit” terimleri ortaya çıkmıştır. Tüm şartlara haiz fakih ve müçtehitler, fetva verme ve soruları yanıtlama görevini üstlenerek masum imamın yokluğundaki boşluğu doldurmuşlardır…
“İçtihat” ve “Taklit” ne anlama geliyor?
Sözlük anlamı olarak “İçtihat” imkanın son haddine kadar gayret ve çaba sarf etmek demektir. Öyle ki zorluk ve sıkıntıya tahammül etmekle iç içedir. Fıkıh terminolojisinde ise; “İslam fakihlerinin yanında amel edilen ve bilinen alışılmış yol ve kaynaklardanşer’i hükümleri elde etmek için tüm çaba ve enerjisini harcamak.” Netice olarak hükümleri delil ve kanıt yoluyla çıkarabilen ve kendi rey ve görüşüne göre amel edebilen kişiye “müçtehit” denir.
“Taklit” sözlük açısından “takip” ve “peşi sıra gitmek” anlamındadır. Fıkıh terminolojisinde ise; “Müçtehidin şer’i konularda verdiği fetvalara amel etmek” anlamındadır.
Gerçi “taklit” kelimesi, kayıtsız ve şartsız itaat anlamına geldiğinden hoş bir durum değildir, ancak İslam kültürü öğretilerinde mukallitmüçtehidin ilmi ve bilimsel çabalarından yararlandığından, hükümlerin doğruluk ve yanlışlık sorumluluğunu müçtehidin boynuna attığından şayet “taklit” kelimesi bu anlamda (gerdanlık anlamına gelen kaladet kelimesinden alınmış) olsun.
“İçtihat” ve “Taklit” ne anlama geliyor?
Sözlük anlamı olarak “İçtihat” imkanın son haddine kadar gayret ve çaba sarf etmek demektir. Öyle ki zorluk ve sıkıntıya tahammül etmekle iç içedir. Fıkıh terminolojisinde ise; “İslam fakihlerinin yanında amel edilen ve bilinen alışılmış yol ve kaynaklardanşer’i hükümleri elde etmek için tüm çaba ve enerjisini harcamak.” Netice olarak hükümleri delil ve kanıt yoluyla çıkarabilen ve kendi rey ve görüşüne göre amel edebilen kişiye “müçtehit” denir.
“Taklit” sözlük açısından “takip” ve “peşi sıra gitmek” anlamındadır. Fıkıh terminolojisinde ise; “Müçtehidin şer’i konularda verdiği fetvalara amel etmek” anlamındadır.
Gerçi “taklit” kelimesi, kayıtsız ve şartsız itaat anlamına geldiğinden hoş bir durum değildir, ancak İslam kültürü öğretilerinde mukallitmüçtehidin ilmi ve bilimsel çabalarından yararlandığından, hükümlerin doğruluk ve yanlışlık sorumluluğunu müçtehidin boynuna attığından şayet “taklit” kelimesi bu anlamda (gerdanlık anlamına gelen kaladet kelimesinden alınmış) olsun.
Yorum