BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
bundan sonra... değerli kardeşlerimiz Kuranı Şerif ışığında Ehli Beytin a.s velayetininin delillerini aktarmaya devam ediyoruz. bu çalışmamızda "Tebliğ ayeti" dediğimiz Maide suresinin 67-ci ayeti hakkında ehli sünnet kaynaklarından hadisler aktaracağız. Allah c.c bu ayette buyuruyor ki:
يَا أَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ وَإِن لَّمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُ وَاللّهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِ إِنَّ اللّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O’nun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah, seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir.
Maide suresi 67-ci ayet
bu ayette "Rabbinden sana indirileni" ifadesi ile imam Ali a.s-ın hilafeti kast edilmiştir. bu hususta kaynaklarımızda bolca hadis vardır. örnek olarak birini zikr edeceğim:
علي بن إبراهيم، عن ابيه، عن ابن أبي عمير، عن عمر بن اذينة، عن زرارة والفضيل بن يسار، وبكير بن أعين ومحمد بن مسلم وبريد بن معاوية وأبي الجارود جميعا عن أبي جعفر (عليه السلام) قال: أمر الله عزوجل رسوله بولاية علي وأنزل عليه " إنما وليكم الله ورسوله والذين آمنوا الذين يقيمون الصلاة ويؤتون الزكاة " وفرض ولاية أولي الامر، فلم يدروا ما هي، فأمر الله محمدا (صلى الله عليه وآله) أن يفسر لهم الولاية، كما فسر لهم الصلاة، والزكاة والصوم والحج، فلما أتاه ذلك من الله، ضاق بذلك صدر رسول الله (صلى الله عليه وآله) وتخوف أن يرتدوا عن دينهم وأن يكذبوه فضاق صدره وراجع ربه عزوجل فأوحى الله عزوجل إليه " يا أيها الرسول بلغ ما أنزل إليك من ربك وإن لم تفعل فما بلغت رسالته والله يعصمك من الناس " فصدع بأمر الله تعالى ذكره فقام بولاية علي (عليه السلام) يوم غدير خم، فنادى الصلاة جامعة وأمر الناس أن يبلغ الشاهد الغائب. - قال عمر بن اذنية: قالوا جميعا غير أبي الجارود - وقال أبوجعفر (عليه السلام):
وكانت الفريضة تنزل بعد الفريضة الاخرى وكانت الولاية آخر الفرائض، فأنزل الله عزوجل " اليوم أكملت لكم دينكم وأتممت عليكم نعمتي " قال أبوجعفر (عليه السلام): يقول الله عزوجل: لا انزل عليكم بعد هذه فريضة، قد أكملت لكم الفرائض
...Ömer b. Uzeyne Zurare, Fudayl b. Yesar, Bukeyr b. A'yen, Muhammed b. Muslini Bureyd b. Muaviye ve Ebu'l-Carud'dan, onlar da Ebu Cafer (imam Bakır a.s)’dan şöyle rivayet etmişlerdir: Allah Azze ve Celle, Resulüne, Ali'nin velayetini emretti ve ona şu ayeti indirdi: "Sizin veliniz, ancak Allah, Resulü ve iman edenlerdir. Onlar ki namazı kılarlar ve rükuda iken zekat verirler." (Maide, 55) Ayrıca emir sahibinin velayetini farz kıldı. Fakat Müslümanlar bunun ne demek olduğunu anlayamadılar. Bunun üzerine yüce Allah, Muhammed’e s.a.a, namazı, zekatı, orucu ve haccı açıkladığı gibi velayeti de onlara açıklamasını emretti. Bu emir, Allah tarafından gelince, Resûlullah'ın göğsü, bu emir karşısında daraldı. Bunu duyan bazı kimselerin dinlerinden dönmelerinden ve kendisini yalanlamalarından endişe etti. Göğsü bu endişeyle sıkıntılıyken Rabbine müracaat etti. Allah Azze ve Celle ona şu âyeti variyetti: "Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O'nun elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah insanlardan seni koruyacaktır." (Maide, 67)
Bunun üzerine Rasulullah s.a.a Allah'u Teala’nın emrini apaçık bir şekilde duyurdu. "Gadir-i Hum" gününde Ali'nin velayetini ilan etti. Bu amaçla insanları cemaat namazına çağırdı ve hazır bulunanların orada bulunmayanlara bunu duyurmasını emretti.
Ömer b. Uzeyne der ki: Ebu Carud dışındakiler dediler ki: Ebu Cafer (imam Bakır a.s) şöyle dedi: "Farzlar birbirlerinin ardınca nazil oluyorlardı Velayet, farzların en sonuncusudur. Allah Azze ve Celle şu âyeti indirdi: "Bugün sizin için dininizi kemâle erdirelim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım." (Maide, 3)
Ebu Cafer (imam Bakır a.s) der ki: "Allah, bu âyette bize şunları söylüyor: Bundan sonra üzerinize herhangi bir farz inmeyecektir. Artık sizin için farzları kemâle erdirdim."
Şeyh Kuleyni r.a, "el-Kafi", 1/289, hadis 4
fakat bu hadis bizim için delil olsa bile sünniler için delil değildir. zira onlar bizim kaynaklarımızı kabullenmiyorlar. o yüzden bizde sünnilere bizzat sünnilerin kendi kaynaklarından bu konuda hadisler aktaracağız.
[img width=960 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2011/09/ebu-said-maide-67-ibni-ebu-hatem.jpg[/img]
resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi ibni Ebu Hatemin "Tefsiri ibni Ebi Hatem" adlı kitabıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
حَدَّثنا أَبِي ، ثنا عُثْمَانُ بْنُ خُرَّزَادَ ، ثنا إِسْمَاعِيلُ بْنُ زَكَرِيَّا ، ثنا عَلِيُّ بْنُ عَابِسٍ ، عَنِ الأَعْمَشِ بْنِ الْحجابِ ، عَنْ عَطِيَّةَ الْعَوْفِيِّ ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ ، قَالَ : " نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ يَأَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ سورة المائدة آية 67 فِي عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ "
...Ebu Said el-Hudri dedi ki: "Ey Resul! Rabb'inden sana indirileni tebliğ et" ayeti Ali b. Ebu Talib hakknda inmiştir.
ibni Ebu Hatem, "Tefsiri ibni Ebu Hatem", 4/1172, hadis 6645
ibni Ebi Hatem tefsirinin mukaddimesinde ise (sayfa 14) tefsirine sadece sahih hadisler topladığını bildirmiştir. yani ibni Ebi Hatemin beyanına göre Ebu Said el-Hudri r.a-ın bu hadisi sahihtir.
yine büyük ehli sünnet alimi, "Ehli sünnetin imamı" lakabı ile tanınan es-Salebi rivayet ediyor:
[img width=960 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2011/09/bakc4b1r-a-s-teblic49f-ayeti-salebi.jpg[/img]
resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi imam es-Salebinin "Keşf el-Beyan" adlı kitabıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
وقال أبو جعفر محمد بن علي : معناه : بلّغ ما أنزل إليك في فضل علي بن أبي طالب ، فلما نزلت الآية أخذ ( عليه السلام ) بيد علي ، فقال : من كنت مولاه فعلي مولاه
Ebu Cafer Muhammed b. Ali (imam Bakır a.s) dedi ki: Mezkur ayetin manası şudur: "Rabbinden, Ali b. Ebu Talib’in fazileti hakkında sana nazil olanı tebliğ et". Bu ayet nazil olduğunda (Nebi s.a.a) Ali’in elini tutup şöyle buyurdu: "Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır"
bundan sonra ise es-Salebi sahabe ibni Abbas r.a-dan şöyle rivayet eder:
روى أبو محمد عبداللّه بن محمد القايني نا أبو الحسن محمد بن عثمان النصيبي نا : أبو بكر محمد ابن الحسن السبيعي نا علي بن محمد الدّهان ، والحسين بن إبراهيم الجصاص قالانا الحسن بن الحكم نا الحسن بن الحسين بن حيان عن الكلبي عن أبي صالح عن ابن عباس في قوله ) يا أيها الرسول بلغ ( قال : نزلت في علي ( رضي الله عنه ) أمر النبي ( صلى الله عليه وسلم ) أن يبلغ فيه فأخذ ( عليه السلام ) بيد علي ، وقال : من كنت مولاه فعلي مولاه اللهم والِ من والاه وعادِ من عاداه
...ibni Abbasdan r.a "ey Resul! Rabb'inden sana indirileni tebliğ et" ayeti hakkında dedi ki: Nebiye s.a.a Ali hakkında inmiştir. (ayet indiğinde Nebi s.a.a) Alinin elinden tuttu ve dedi ki: "ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Allahım ona dost olana dost, düşman olana düşman ol"
es-Salebi, "Keşful Beyan", 4/92
---------
[img width=960 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2011/09/ebu-said-maide-67-vahidi.jpg[/img]
yine resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi Ebul Hasan el-Vahidinin "Esbab en-Nuzul" adlı kitabıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
أخبرنا أبو سعيد محمد بن علي الصفار قال: أخبرنا الحسن بن أحمد المخلدي قال: أخبرنا محمد بن حمدون بن خالد قال: حدثنا محمد بن إبراهيم الخلوتي قال: حدثنا الحسن ابن حماد سجادة قال: حدثنا علي بن عابس، عن الاعمش وأبي حجاب، عن عطية، عن أبي سعيد الخدري قال: نزلت هذه الآية - يا أيها الرسول بلغ ما أنزل إليك من ربك - يوم غدير خم في علي بن أبي طالب رضى الله عنه
...Ebu Said el-Hudri dedi ki: "Ey Resul! Rabb'inden sana indirileni tebliğ et" ayeti Gadiri Hum günü Ali b. Ebu Talib r.a hakkında inmiştir.
Vahidi, "Esbab en-Nuzul", sayfa 115, Maide 67-nin tefsiri bölümünde
Ebu Said el-Hudrinin bu hadisini ilk başta ibni Ebi Hatemin tefsirinden aktarmıştık. burada aktarmamızın sebebi ise değişik kanaldan rivayet edilmiş olmasıdır. ehli sünnetin büyük tarih alimi olam hafız ibni Asakir eş-Şafiide bu hadisi başka bir kanaldan rivayet etmiştir:
أخبرنا أبو بكر وجيه بن طاهر أنا أبو حامد الأزهري أنا أبو محمد المخلدي أنا أبو بكر محمد بن حمدون نا محمد بن إبراهيم الحلواني نا الحسن بن حماد سجادة نا علي بن عابس عن الأعمش وأبي الجحاف عن عطية عن أبي سعيد الخدري قال نزلت هذه الاية "يا أيها الرسول بلغ ما أنزل إليك من ربك" على رسول الله ( صلى الله عليه و سلم ) يوم غدير خم في علي بن أبي طالب
...Ebu Said el-Hudriden dedi ki: "Ey Resul! Rabb'inden sana indirileni tebliğ et" ayeti Rasulullaha s.a.a Gadiri Hum günü Ali b. Ebu Talib r.a hakkında inmiştir.
ibni Asakir, "Tarihi Dimeşk", 42/237
büyük ehli sünet müfessiri Fahri er-Razi ise bu ayetin tefsirinde farklı görüşler saymıştır. bu görüşlernden birisi ise şudur:
[img width=960 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2011/09/ibni-abbas-bera-b-azib-ve-imam-bakc4b1r-a-s.jpg[/img]
resimde gördüğünüz Fahri er-Razinin "Tefsiri Kebir ve Mefahitul Gayb" adlı kitabıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
العاشر : نزلت الآية في فضل علي بن أبي طالب عليه السلام ، ولما نزلت هذه الآية أخذ بيده ، وقال : " من كنت مولاه فعلي مولاه ، اللهم وال من والاه ، وعاد من عاداه " فلقيه عمر رضي الله عنه فقال : هنيئا لك يا ابن أبي طالب أصبحت مولاي ومولى كل مؤمن ومؤمنة ، وهو قول ابن عباس ، والبراء بن عازب ، ومحمد بن علي
onuncu (görüş): Ali b. Ebu Talib aleyhisselamın fazileti hakkında nazil olmuştur. Bu nazil olduğu zaman, (Nebi s.a.s) Hz. Ali'nin elini tuttu ve "Ben, kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım ona dost olana sen de dost ol ona düşman olana, sen de düşman ol" buyurdu. Derken Ömer Hz. Ali r.a ile karşılaştı ve "Ey Ebu Talibin oğlu! ne mutlu sana! Gözün aydın! Benim mevlam ve bütün mü'minlerin ve mü'minelerin mevlası oldun" dedi. Bu ibni Abbas, Berâ b. Azib ve Muhammed b. Ali'nin görüşüdür.
Fahri er-Razi, "Tefsiri Kebir", 12/43
görüldüğü gibi Fahri er-Razi bu görüşün ibni Abbas, Bera b. Azib ve Muhammed b. Ali (imam Bakır a.s)ın görüşü olduğunu bildiriyor. biz yukarıda es-Salebinin ibni Abbas r.a-dan bu konuda bir hadis rivayet ettiğini, yine imam Bakır a.s-ın sözlerini aktardığını görmüştük. Bera b. Azibin hadisini ise ehli sünnet alimi Seyyid Ali Hemedani kendi senedi ile "Meveddet el-Kurba" adlı kitabında aktarmıştır. bu konuda hadis aktarmış daha bir çok alim vardır. bunların hepsi hadisleri farklı senetler ile aktarmıştırlar. daha sonraki alimler ise farklı kitaplarda farklı senetle ile rivayet edilmiş bu hadisleri bir araya toplamıştırlar.
[img width=960 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2011/09/ibni-abbas-ibni-mesud-ebu-said-maide-67-suyuti.jpg[/img]
resimde gördüğünüz ehli sünnetin tarih, tefsir ve hadis alimi imam Suyutinin "ed-Durrul Mensur" adlı kitabıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
وأخرج ابن أبي حاتم وابن مردويه وابن عساكر عن أبي سعيد الخدري قال: نزلت هذه الآية يا أيها الرسول بلغ ماأنزل اليك من ربك على رسول الله صلى الله عليه وسلم يوم غدير خم في علي بن أبي طالب
ibni Ebi Hatem, ibni Merdeveyh ve ibni Asakir Ebu Said el-Hudriden şöyle rivayet etmişlerdir: "Ey Resul! Rabb'inden sana indirileni tebliğ et" ayeti Gadiri Hum günü Ali b. Ebu Talib hakkında inmiştir.
وأخرج ابن مردويه عن ابن مسعود قال: كنا نقرأ على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم يا أيها الرسول بلغ ماأنزل اليك من ربك ان عليا مولى المؤمنين وان لم تفعل فما بلغت رسالته والله يعصمك من الناس
ibni Merdeveyh Abdullah b. Mesud r.a-ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: biz Rasulullah zamanında bu (Maide 67-ci) ayeti şöyle okurduk: "Ey Resul! Rabb'inden sana indirileni, Alinin müminlerin mevlası olduğunu tebliğ et"
Suyuti, "ed-Durrul Mensur", Maide suresi 67-ci ayetin tefsiri bölümü
görüldüğü gibi es-Suyuti ilk önce bizim başta ibni Ebi Hatem ve ibni Asakirden aktarmış olduğumuz Ebu said el-Hudri r.a hadisini aktarmış, daha sonra ise diğer sahabe Abdullah b. Mesud r.a-ın hadisini aktarmıştır. es-Suyutinin aktardıklarının aynısını, harfi harfine uygun olarak ehli sünnet müfessirler eş-Şevkani ve Mahmud el-Alusi de aktarmıştırlar:
eş-Şevkani, "Feyzul Kadir", 1/37
Alusi, "Ruhul Meani", 6/192-193
şuana kadar aktardığımız hadislerde sahabelerden Ebu Said el-Hudri, ibni Abbas, Bera b. Azib ve Abdullah b. Mesud r.a, Ehli Beyt imamlarından a.s ise imam Bakır a.s bu ayetin Gadiri Hum günü Ali a.s hakkında nazil olduğunu söylediler. bu konuda daha fazla hadis aktara biliriz ama bu kadarını yeterli görüyoruz. son olarak ise şunu söylemek isterim ki, Abdullah b. Mesud r.a-ın "biz Rasulullah s.a.a zamanında bu ayeti şöyle okurduk" sözü o dönemde sahabe arasında bu meselenin mütevatir olduğunu ortaya koymaktadır. yani sahabeler bu ayetin bu konuda indiğini ve bu anlama geldiğini biliyorlardı.
kaynak: Velayet