C.H.P. döneminden bir baska zulm makalesi:
.............
yil 1947, aylardan mart ve ben o zaman 8 yaslarindaydim. iki aydir gidip geldigim ilyas mahallesi, akca sokaktaki iki katli ahsap evinde benim gibi 15 kadar talebeye kuran okumasini ögreten ayse hocanin evinin üst katinadyiz.
o gün, bir ders önce hocanin bana vermis oldugu "amme cüzü"ndeki dersime calismanin verdigi huzur ile siranin bana gelmesini ve hocamdan bir aferin kazanmak arzusunun verdigi cocuksu hislermile basbasayim.
Birden bulundugumuz eski evin kirik-dökük kapisinin alisilmamis bir sekilde vurulusu ile hepimiz irkiliyoruz. asagi katta oturan kiraci kapiyi aciyor fakat hepimiz pür dikkat acaba ne var diye geleni merak ediyoruz.
hoca dersi birakmis, elimizdeki kitaplarimiz yana düsmüs vaziyette, geleni merak ederken, kapidan bes polis ve bekcinin aniden iceri girisi hepimizi korkutuyor.
elli yaslarinda nur yüzlü, o müslüman kadinligin örnegi ayse hoca hanim ayaga kalkiyor ve polislerle arasinda su konusma geciyor.
-buyrun memur beyler, bir emrinizmi var?
-siz burada cocuklara ne ögretiyorsunuz?
-Allah rizasi icin bu cocuklara kuran okumasini ögretmeye calisiyorum
-kadin, sen bunun yasak oldugunu bilmiyormusun?
-yasak oldugunu bilmiyorum, bneim bildigim kötü seyler yasaktir
bu konusmalari dinleyen bizler ise, kimimiz agliyor, kimimizi de korkudan kacmaya calisirken iki polis elimizdeki cüzleri topluyor, hepsini gözümüzün önünde tekmelerken birisi de kibritle yakiyordu. bir polisin ayse hoca hanimin saclarindan tutarak üst kattan alt kata zorla indirisi ve yapilan hakaretlerim ömrümün sonuna kadar unutamam.
daha sonra bizler ikiser kol halinde olmak üzere, bugün anarsistlere dahi reva görülmeyen hareketlerle ite kaka karakola götürdüler. babalarimizi, babasi olmayanlarin da yakinlarini karakola cagirdilar. veli durumunda olanlarin, bizleri neden hocaya gönderdiler diye ifadeleri alinip, yeterince hakaret yapildi. ayrica biz masum cocuklarin bir daha kendi kitabimiz olan kurani ögrenmek icin hocaya gitmemizi önleyici gereken korkutucu tehdit ve tenbihten sonra belkide gidasizliktan solgun yüzlerimize birer tokat vurarak evlerimize gönderiyorlardi.
O, nur yüzlü ve kalbi imanli hocamizin bu hadiseden bir ay kadar sonra vefaati, cocuk olmamiza ragmen icimizde büyük bir iz birakmisti.
mekani cennet olsun ve kafirler icin yasasin cehennem!
(M.D.den nakl ismail karakuzu, malatya, sebil)
.............
yil 1947, aylardan mart ve ben o zaman 8 yaslarindaydim. iki aydir gidip geldigim ilyas mahallesi, akca sokaktaki iki katli ahsap evinde benim gibi 15 kadar talebeye kuran okumasini ögreten ayse hocanin evinin üst katinadyiz.
o gün, bir ders önce hocanin bana vermis oldugu "amme cüzü"ndeki dersime calismanin verdigi huzur ile siranin bana gelmesini ve hocamdan bir aferin kazanmak arzusunun verdigi cocuksu hislermile basbasayim.
Birden bulundugumuz eski evin kirik-dökük kapisinin alisilmamis bir sekilde vurulusu ile hepimiz irkiliyoruz. asagi katta oturan kiraci kapiyi aciyor fakat hepimiz pür dikkat acaba ne var diye geleni merak ediyoruz.
hoca dersi birakmis, elimizdeki kitaplarimiz yana düsmüs vaziyette, geleni merak ederken, kapidan bes polis ve bekcinin aniden iceri girisi hepimizi korkutuyor.
elli yaslarinda nur yüzlü, o müslüman kadinligin örnegi ayse hoca hanim ayaga kalkiyor ve polislerle arasinda su konusma geciyor.
-buyrun memur beyler, bir emrinizmi var?
-siz burada cocuklara ne ögretiyorsunuz?
-Allah rizasi icin bu cocuklara kuran okumasini ögretmeye calisiyorum
-kadin, sen bunun yasak oldugunu bilmiyormusun?
-yasak oldugunu bilmiyorum, bneim bildigim kötü seyler yasaktir
bu konusmalari dinleyen bizler ise, kimimiz agliyor, kimimizi de korkudan kacmaya calisirken iki polis elimizdeki cüzleri topluyor, hepsini gözümüzün önünde tekmelerken birisi de kibritle yakiyordu. bir polisin ayse hoca hanimin saclarindan tutarak üst kattan alt kata zorla indirisi ve yapilan hakaretlerim ömrümün sonuna kadar unutamam.
daha sonra bizler ikiser kol halinde olmak üzere, bugün anarsistlere dahi reva görülmeyen hareketlerle ite kaka karakola götürdüler. babalarimizi, babasi olmayanlarin da yakinlarini karakola cagirdilar. veli durumunda olanlarin, bizleri neden hocaya gönderdiler diye ifadeleri alinip, yeterince hakaret yapildi. ayrica biz masum cocuklarin bir daha kendi kitabimiz olan kurani ögrenmek icin hocaya gitmemizi önleyici gereken korkutucu tehdit ve tenbihten sonra belkide gidasizliktan solgun yüzlerimize birer tokat vurarak evlerimize gönderiyorlardi.
O, nur yüzlü ve kalbi imanli hocamizin bu hadiseden bir ay kadar sonra vefaati, cocuk olmamiza ragmen icimizde büyük bir iz birakmisti.
mekani cennet olsun ve kafirler icin yasasin cehennem!
(M.D.den nakl ismail karakuzu, malatya, sebil)