NATO’nun Suriye’de bir “iç savaş” çıkarma için hazırlıklar yaptığını, bunun için de, sözde “Özgür Suriye Ordusu” adı altında paravan bir askeri yapılanma oluşturarak kendi özel kamplarında eğittiklerini yazdığımızda, hemen belli bir kesim, “komplo teorileriyle Suriye devrimi karalanmak isteniyor” iddiasıyla salvolara geçiyordu… Artık dünya medyası, Amerikan, İngiliz, Fransız istihbarat elemanlarının Suriye içinde nasıl bir "örtülü savaş" sürdürdüklerini manşetlerinden indirmiyor. Şam’da gerçekleşen bombalı saldırıda, Suriye yönetiminin önde gelen şahsiyetlerinin öldürülmesinin ardından “zafer naraları” atan birileri kendilerince bize laf atarak, “matem tutabilir, sine dövebilirsiniz” diyor. Evet, biz matem tutuyoruz ve sine de dövüyoruz: Ama bu, Suriye’de gerçekleşen patlamalardan dolayı değil. Bizim hüznümüz, acımız ve kahrımız, İslamcılığın bu denli utanç verici bir şekilde Amerika'nın öncü kuvvetlerine dönüştürülmesinedir. Washington, Riyad ve Katar’da çizilen yol haritası birtakım İslamcılar tarafından eksiksiz yerine getiriliyor. Dün Washington ve Tel Aviv’in ortaya attıklarını hemen ardından bizim buradaki İslamcılarımız söylüyor ve savunuyor... Bunun yası tutulmaycak da başka neyin yası tutulacak...? Hem, bize “yas tutun, sine vurun” diyenler, siyonist rejim savaş bakanı Ehud Barak’ın, Şam’daki patlamalardan dolayı nasıl sevinç çığlıkları attığını görmediniz mi? İsrail Kanal 2 televizyonuna yaptığı açıklamada Esad rejiminin yıkılışının her zamankinden daha yakın olduğunu söyleyen Barak, “Suriye rejimi bu hafta muazzam bir darbe aldı. Başkan Esad’a en yakın kişiler öldürüldü; kuşkusuz ki bu son değil. Sonun başlangıcını gösteriyor” diyor ve ardından dört gözle bekledikleri arzularını şöyle dillendiriyor: “Esad’ın devrilmesi İran ve Hizbullah’ın oluşturduğu radikal eksene çok kötü darbe vuracak.” Haklısınız; Barak’ı sevince boğan bir gelişmeye sevinememe gibi bir aykırılık içindeyiz hala... Bizimle Suriye rejimi arasında yakınlık ve bağ arayanlar, kendilerinin Barak'la yakınlıklarını nasıl açıklayacaklar..? Ey ehli vicdan! İşgalci haçlıların ve kan içici siyonistlerin sevindiklerine sevinir olmak, artık onlarla aynı sevinci ve aynı arzuyu paylaşmak, İslamcılık adına bir yüzkarası, bir utanç ve bir zillet değil midir? CIA’nın yönlendirdiği, MI6 ve SAS komandolarının eğittiği, Fransızların beslediği, Suud ve Katar’ın finanse ettiği paravan bir "Özgür Suriye Ordusu", ne zamandan beri Müslümanların, İslamcıların baş tacı oluverdi? Ne zamandan beri Müslümanların özgürlük mücadelesi bu denli emperyalist haçlılarla iç içe geçti? Ne zamandan beri, milyonlarca müslümanın kanını döken Washington ve Beyaz Saray, Müslümanların umut ve kurtuluş kapısı haline geldi? Bir kere olsun bu sorulmayacak mı..? Suriye Ulusal Konseyi’nin çiçeği burnunda yeni başkanı Abdulbasit Seyda, ABD Başkanı Obama’ya çağrıda bulunarak “Suriye’ye hemen müdahale etmelisin; böyle yap ki başkanlık seçimlerini garantiye alabilesin” diyor..! İşte, İslamcıların sırtını dayadıkları, Suriye halkının yegane meşru temsilcisi olarak gördükleri konsey bu! “Suriye’ye saldır, başkanlığı garanti et!” Evet bu Konsey bize çok daha şeyleri öğretecek ve gösterecek! Yarın aynı sözleri Netenyahu ve Barak için de söylerlerse, buna şaşırmayacağız... Birileri burada “Yaşasın Özgür Suriye Ordusu” sloganları altında, siyonizme karşı direnişin değerlerine, şiarlarına ve kutsallarına pervasızca saldırırken, Beyazsaray’ın o iğrenç lekelerine bulanmaktan hiç de imtina etmiyor... Şimdilerde Suud rejiminin istihbarat teşkilatının başına getirilen, Bush’un en sadık ve güvenilir adamı Prens Bandar bin Sultan, Suriye üzerinden yıkım operasyonu başlatıldığında, en büyük rolün medyaya düşeceğini belirtmişti. Şimdi birileri bunu ne güzel de yerine getiriyor! Ve bu birileri İngiliz, Fransız, Amerikan, Suud ve Katar istihbarat çeteleriyle nasıl da uyumlu çalışıyor..! İşte biz, kendilerini İslamcı olarak gösteren birilerinin bu orkestraya katılıp İslamcılığın onur ve şerefini beş para etmelerine yas tutuyoruz..! "Ya leyteni kuntu turaba" Toprak olaydık da bu günleri görmeyeydik…! Unutmadan hatırlatalım; Jerusalem Post'un haberine göre, siyonist İsrail rejimi, İran ve Hizbullah'a karşı yeni bir kampanya başlatıyor. Gerçi bizim hatırlatmamıza gerek yok, ama, bu kampanyadan da gecikmeden bir rol kaparsanız, kariyerinizi daha çok yükseltmiş olursunuz... Görüyorsunuz değil mi, yine de sizi düşünüyoruz.... velfecr |