Bismillah…
Kral, Yemen’de Pazar alışverişi yapan kalabalığa füze attı. İlk sayı 70 ölü 100den fazla yaralı.
Bir insanın harcı zulümle karılmışsa, onun ne barış halinde, nede ağırbaşlı halinden emin bir halde değilsinizdir. Kaba tabir ile ‘onun hiç eşref saati olmaz, sürekli …’ anaları ne ile besledi onları merak ediyorum. Ya zulüm içindeler sürekli yâ da zalimle baş başa verip plan yapmaktalar.
Geçen sene yine bir Muharrem ayında zalim İsrail’e dua ediyorlardı, Kral ailesi ve onların belamları, diyorlardı ki; “Yarabbi Hamas’ı ve onun taraftarlarını dostumuz olan İsrail’in ateşinde yak ve bitir.” Evet, abartmıyorum. Geçen sene Suudi âlimlerin fetvaları ve Arap milliyetçisi Kral’ın sessiz dili hatta sesi çıktığında “Hamas ve Hizbullah bölge barışını tehdit eden yapılardır.” diyordu.
Yine Muharrem ayına girdik. Yemen’de çifte yas zamanı başladı. Analar daha bir kara içinde, babaların yüreği hepten dağlanmış, genç kızlar sinelerine daha hızlı vuruyorlar, delikanlıların boynu çaresizlikten değil ilgisizlikten bükülmüş durumda.
Yine Muharrem geldi. Çağdaş Yezit, yine bir Muharremde buldu Hüseyin dostlarını. Dağladı genç kızların ciğerlerini, sine vurun gençler, sine vurun ‘vah Hüseyn vah’ diye.
Bir sabah okula bebeğini yollarken annelerin içine bir acı düşse, koklarlar doyasıya belk ide yollamazlar o günlük okula. Bir anne düşleyin; onlar için, evin içi de bir dışı da. Her sabah ve her akşam ve an be an. Ve bizler, Muharrem yası içindeyiz. Onların yası ne yası acaba?
Rahmetli Ömer Lütfü Mete’nin bir Şiirinden dize idi “Yiğidin harcı ölüm, Yezidin harcı zulüm” evet, Yezid’in zulmü ile ölen her can, bir yiğit canı taşır ebediyen.
Ve Hz Ali derki; “bir iktidar küfürle abat olur, zulümle asla” işte geldik dayandık kapısına müjdeli yılların.
Bir müjdem var Muharremlikte Hüseyni Yiğit kanların bereketi olacak. Sürekli yazardık eskiden beri; Hamas’ın başarısını, Arap rejimi istemiyor diye! İşte bu başarı onların iktidarlarının çatırdaması demek olacaktı. Ve bugün görüyoruz. İşte Yemen’de çatırdıyor.
Sanmayın ki zafer kazanıyorlar. Mazlumların kanı hiçbir zaferin işareti değildir.
Zulüm korkunun eseridir. Bu tespit psikolojik bir gerçektir.
Zulümle hüküm süren, eziyetle rezil olur.
Bir kralın, Meşal’in tırnağı kadar itibarı var mıdır sizce! (Para yalakalarını saymazsak) Bırakın kırmızı halılarla karşılanmasınlar, bırakın otel odalarında yalnız kalsınlar. Ne olacak ki; İtibar satın alınamaz! Ka-za-nı-lır. Bedeli vardır. Ama asla, para ile bedel biçilemez.
Değerli dostlar, şimdi bize düşen vazifelerin başında, bizler için önemsiz olabilir, ama ordaki mazlumlar için bir değeri olan ve bizim için de zalimin karşısında susan kişiler olarak kalmamak için kardeşlerimize gerektiği zaman selam vermek tadında, bir ufak basın açıklaması olur, bir eylem olur, duyduğumuzda oraya gitmektir.
Bu Muharremde onlara da gözyaşları ile dua etmektir.
Allah’ım; Zalim nerede olursa olsun, onların boyunlarından tut ve gazabını onlara geciktirme. Allah’ım; zalimlere vermiş olduğun fırsatlar biliyoruz ki günahlarının çokluğu ile huzuru mahşere varmaları içindir, Rabbim onların sürelerini sonlardır artık. Allah’ım; Adalet Meşalesini gün yüzüne çıkart ve bizleri onun etrafında zalime hesap sormaya layık erler eyle. Allah’ım yeryüzünde artık kardeşlik ve barışın hâkim olacağı zamana bizleri erdir.
ÜZEYİR YİĞİT
http://www.rasthaber.com/
Kral, Yemen’de Pazar alışverişi yapan kalabalığa füze attı. İlk sayı 70 ölü 100den fazla yaralı.
Bir insanın harcı zulümle karılmışsa, onun ne barış halinde, nede ağırbaşlı halinden emin bir halde değilsinizdir. Kaba tabir ile ‘onun hiç eşref saati olmaz, sürekli …’ anaları ne ile besledi onları merak ediyorum. Ya zulüm içindeler sürekli yâ da zalimle baş başa verip plan yapmaktalar.
Geçen sene yine bir Muharrem ayında zalim İsrail’e dua ediyorlardı, Kral ailesi ve onların belamları, diyorlardı ki; “Yarabbi Hamas’ı ve onun taraftarlarını dostumuz olan İsrail’in ateşinde yak ve bitir.” Evet, abartmıyorum. Geçen sene Suudi âlimlerin fetvaları ve Arap milliyetçisi Kral’ın sessiz dili hatta sesi çıktığında “Hamas ve Hizbullah bölge barışını tehdit eden yapılardır.” diyordu.
Yine Muharrem ayına girdik. Yemen’de çifte yas zamanı başladı. Analar daha bir kara içinde, babaların yüreği hepten dağlanmış, genç kızlar sinelerine daha hızlı vuruyorlar, delikanlıların boynu çaresizlikten değil ilgisizlikten bükülmüş durumda.
Yine Muharrem geldi. Çağdaş Yezit, yine bir Muharremde buldu Hüseyin dostlarını. Dağladı genç kızların ciğerlerini, sine vurun gençler, sine vurun ‘vah Hüseyn vah’ diye.
Bir sabah okula bebeğini yollarken annelerin içine bir acı düşse, koklarlar doyasıya belk ide yollamazlar o günlük okula. Bir anne düşleyin; onlar için, evin içi de bir dışı da. Her sabah ve her akşam ve an be an. Ve bizler, Muharrem yası içindeyiz. Onların yası ne yası acaba?
Rahmetli Ömer Lütfü Mete’nin bir Şiirinden dize idi “Yiğidin harcı ölüm, Yezidin harcı zulüm” evet, Yezid’in zulmü ile ölen her can, bir yiğit canı taşır ebediyen.
Ve Hz Ali derki; “bir iktidar küfürle abat olur, zulümle asla” işte geldik dayandık kapısına müjdeli yılların.
Bir müjdem var Muharremlikte Hüseyni Yiğit kanların bereketi olacak. Sürekli yazardık eskiden beri; Hamas’ın başarısını, Arap rejimi istemiyor diye! İşte bu başarı onların iktidarlarının çatırdaması demek olacaktı. Ve bugün görüyoruz. İşte Yemen’de çatırdıyor.
Sanmayın ki zafer kazanıyorlar. Mazlumların kanı hiçbir zaferin işareti değildir.
Zulüm korkunun eseridir. Bu tespit psikolojik bir gerçektir.
Zulümle hüküm süren, eziyetle rezil olur.
Bir kralın, Meşal’in tırnağı kadar itibarı var mıdır sizce! (Para yalakalarını saymazsak) Bırakın kırmızı halılarla karşılanmasınlar, bırakın otel odalarında yalnız kalsınlar. Ne olacak ki; İtibar satın alınamaz! Ka-za-nı-lır. Bedeli vardır. Ama asla, para ile bedel biçilemez.
Değerli dostlar, şimdi bize düşen vazifelerin başında, bizler için önemsiz olabilir, ama ordaki mazlumlar için bir değeri olan ve bizim için de zalimin karşısında susan kişiler olarak kalmamak için kardeşlerimize gerektiği zaman selam vermek tadında, bir ufak basın açıklaması olur, bir eylem olur, duyduğumuzda oraya gitmektir.
Bu Muharremde onlara da gözyaşları ile dua etmektir.
Allah’ım; Zalim nerede olursa olsun, onların boyunlarından tut ve gazabını onlara geciktirme. Allah’ım; zalimlere vermiş olduğun fırsatlar biliyoruz ki günahlarının çokluğu ile huzuru mahşere varmaları içindir, Rabbim onların sürelerini sonlardır artık. Allah’ım; Adalet Meşalesini gün yüzüne çıkart ve bizleri onun etrafında zalime hesap sormaya layık erler eyle. Allah’ım yeryüzünde artık kardeşlik ve barışın hâkim olacağı zamana bizleri erdir.
ÜZEYİR YİĞİT
http://www.rasthaber.com/