Bir gün Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem sahabelerinin bulunduğu bir meclise teşrif buyurdu, Yüz ifadesinde gam ve düşünce eseri vardı. Oradakilere dönerek buyurdu ki:
“Biliyor musunuz ben neden gamlıyım ve ben ne hakkında düşünüyorum ve Benim aşkım neyedir?”
Arz ettiler ki “Neden böylesiniz Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem!”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Biliyor musunuz benim bu hüznüm kederim nedendir? Ve biliyor musunuz benim aşkım neyedir?”
Arz ettiler “Bilmiyoruz Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem. Bizi kendi derdinden ve aşkı marifet isteğinden bizim üzerimize minnet koy, haberdar et bizi bu halden kurtar, bizi bilgilendir.”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Allah’ın isteğiyle elbette ki size bildireceğim” ve soğuk bir nefes çekti ki bu çok gamlı bir nefesti ve buyurdu ki; “Ne kadar aşığım benden sonra gelecek kardeşlerimi görmeye “
Ebuzer (as) arz etti ki;
“Biz senin kardeşin değil miyiz Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem?”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Siz benim ashabımsınız siz benim kardeşlerim değilsiniz. Benim kardeşlerim benden sonra gelecektir. Benim kardeşlerimin Mertebeleri, peygamberlerin mertebeleridir. Onlar öyle bir gruptur ki sırf Allah celle celaluhu rızası için anne, baba, kardeş ve yakınlarından uzak olurlar, firar ederler. Sırf Allah celle celaluhu için maldan uzaklaşırlar ve tevazu sebebi için o makamda dururlar. Ve Allah celle celaluhu için kendilerini ezerler, dünyanın şehvetlerine ve nimetlerine tenezzül etmezler.
[/size]Allah celle celaluhu’n evlerinden bir evde birbirlerinin yanında saf durup toplanırlar. Baktığında garip gibi dururlar. Bu adamları cehennemden korkan ve cennete iştahlı görürsün, cehennem korkusundan üzüntülü görürsün. Bunların marifetini, kıymetini Allah celle celaluhu katında kim bilebilir?
Bunların bir araya gelmesi akrabalık bağından dolayı değildir ve birbirinin malı için de değildir. Bunlardan bazıları birbirine karşı babanın oğula, oğulun babaya, kardeşin kardeşe muhabbetinden daha fazla muhabbet beslerler. Bilin ki ne kadar aşığım ve iştiyak duyuyorum Onları görmeye. Onlar Allah celle celaluhu rızası için azaptan kurtulmak ve ebedi cenneti elde etmek için dünya zahmetleri ve nimetlerinden ayrılmışlardır, silkinmişlerdir.
Ey Ebuzer bil ki, Bunların her birinin sevabı kıymeti, 70 Bedir mücahidi eder ki hepsi Bedir şehidi olmuş olsun. Ve bil ki, Bunların her birisi Allah-u celle celaluhu’nun yanında yeryüzünde olan her şeyden üstündür.
Ey Ebuzer bil ki, Bunların kalpleri de amelleri de Allah celle celaluhu‘ya doğrudur. Eğer bunlardan bir tanesi hastalanırsa 1000 yıllık ibadetin sevabı verilir öyle ibadet ki gündüzler oruç tutmuş, geceleri namaz kılmış olsun.
İster misin Ebuzer bundan daha fazlasını buyurayım”
Ebuzer arz etti ki ; “Evet Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem “
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Bir tane bit onlardan birini incitse, o bitin acısının karşılığında 40 hac, 40 umre, 40 cihat ve 40 köle azat etmenin sevabı verilir. Öyle köleler ki Hz. İsmail (as)’ın oğullarından olmuş olsun. Bunların her birisi 12000 kişinin şefaatinde dururlar.”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem bunları buyurunca oradakiler hayrete düştüler. Dudaklarını büzdüler. Arz ettiler ki;
“Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem, Suphanallah, Allah-u Mutaal bendesine karşı ne kadar da mihribandır”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Bu sözlere çok hayret ettiniz. İster misiniz daha fazlasını buyurayım”
Ebuzer (as) arz etti ki: “Evet Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem Buyurdu ki;
“Ey Ebuzer, eğer bunlardan bir tanesi dünya isteklerinden talepte bulunursa ve ısrar ederse bu işte, onu istemek için kalkarsa bu amel karşılığında ona bir şeyler verilir.
Onlardan her biri sevdiklerini aklına getirip derin bir nefes çekse her bir nefesine iki milyon sevap yazılır ve bir milyon derecesi yükselir. İster misiniz Ebuzer bundan daha fazlasını buyurayım”
Ebuzer arz etti ki ; “Evet Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem ”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Eğer onlardan birisi kendi arkadaşı için hüzünlenirse dertlenirse, ona yardım etmek için beraber olursa, ısrar ederse ve yardımcı olursa o adamın sevabı 70 Mücahid kadardır ki o mücahitlerden her biri benimle Tebuk’te savaşmış olsun.
İster misiniz Ebuzer bundan daha fazlasını buyurayım”
Arz ettiler ki “Evet Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki
“Bunlardan herhangi birisi alnını yere koysa ve bir ah çekse yedi göğün melekleri ağlar. Allah-u Teâlâ meleklere buyurur ki “Niye ağlarsınız ey benim meleklerim” Melekler der ki “Senin velin yeryüzünde alnını yere koyup ağrıdan dertten dolayı dert çekiyor.”
Allah-u Teâlâ Buyurur ki, “Bu kulum ki zorluklara karşı gelmiştir, ben bu kulumdan razıyım” Melekler der ki “O zaman ona bir zarar gelmez. Sen ki kulundan razı oldun. Allah-u Teâlâ Buyurur ki:
Benim bendem, benim yanımda peygamberlerden biri gibidir. Beni çağırırsa onun eliyle her şeyi tamamlarım. 70 bin kişiden fazlasını kabul ederim ki şefaat etsin. Ey benim meleklerim yemin olsun izzet ve celalime, Ben velime karşı çok mihribanım, bir tüccar ki malı sever ben velimi tüccarın malı sevmesinden daha çok severim. Kıyamet günü herkes ayağa kalktığında Ona azap yoktur ve korku da yoktur.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki
“Ne mutlu onlara Bunlardan birisi arkadaşlarının içinde 2 rekât namaz kılsa Allah Celle Celaluhu katında Nuh peygamberin ömrü kadar ömür yaşayan ve Lübnan da namaz kılandan, daha üstündür (Not; Lübnan dağı eskiden abid yeriydi).
İster misiniz Ebuzer bundan daha fazlasını buyurayım”
Arz ettiler ki “Evet ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki
“Ey Ebuzer bunlardan her biri tesbih çekse, salâvat çekse, bu tesbih çekme onlar için dünyanın altın olmasından daha iyidir.
Benim yanımda bunların her birine tek tek bakmam Kabeye bakmamdan daha efseldir (faziletlidir).
Bunlardan her birisi kendi arkadaşlarının yanında zor bir şekilde can verse, bunun sevabı Allah katında sanki rükn ile makam arasında can vermiş gibi olur. Allah celle celaluhu’n katında Allah Celle Celaluhu’n hareminde can vermiş gibi olur. Ve her kim Allah Celle Celaluhu’n hareminde can verse kıyametin azabından korunur ve Allah Celle Celaluhu onu cennete koyar.
İster misiniz Ebuzer bundan daha fazlasını buyurayım”
Ebuzer arz etti ki ; “Evet ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki
“Benim yanımda günahları yüklü insanlar bunların yanına geleler, Allah-u Mutaal bu insanların hürmetine bunların günahlarını affeder. Onların meclisindeki yüklü günah sahipleri, Allah Celle Celaluhu’n yanında o meclise gelmeyen 1000 cihat eden, 1000 tane milletin işine yarayandan daha üstündür. Ey Ebuzer,
Onların gülüşü ibadettir, sevinçleri tesbihtir, nefes çekmeleri cihattır.
Allah-u Mutaal Onlara her gün üç defa bakar. Ey Ebuzer, Ben Onları çok görmek istiyorum.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem sevincinden ağladı ve buyurdu ki,
“Ey benim Rabbim onları koru, düşmanlardan koru, Kıyamet gününde Onları görmekle benim gözümü aydınlat. Gerçekten de Allah’ın velileri için ne korku vardır nede hüzün. (Yunus Suresi, 62). Her kim ki Allah-u Mutaal’ı tanısa dilini sözden, karnını yemekten, nefsini de oruç vesilesiyle korusun.
Arz ettiler ki “Bunlar evliya mıdırlar?”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki
Allah-u Mutaal’ın evliyaları susmayı seçseler zikirdir. Bakışları ibrettir. Konuşması hikmettir. Yol yürümesi berekettir. Ve eğer Allah’ın bunların hakkındaki eceli takdir üzere olmasaydı bunların ruhları bedenlerinde durmazdı.
Allah-u Mutaal’ın yanında en sevgili kullardır onlar. Onlar kendilerini haramlardan korurlar. Her zaman firar ederler, istemezler ortada görünsünler, çekilirler. Milletten uzakta olduklarında tanınmazlar. Asıl bunlardır ki milletin içindedirler, hidayet ışıklarıdırlar. Mümin, o kimselerdir ki Kur’an onu hevaye nefsten ve şehvetlerden korur. Namaz Onların sığınağı, oruç kalkanı, sadaka kurtuluş sebebidir.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve selleme bu kişiler ile ilgili sordular. Arz ettiler ki “Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem bu evliyalar kimlerdir?”
Cevabından Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Bunlar o kimselerdir ki Millet onları gördüklerinde Allah ya da düşer (akla gelir)”
[/size]Laleye Ez Melekût kitabı- Ağa Müçtehidi tarafından yazılmış.
Hz. İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam buyuruyor ki;
Onlar o kadar azdır ki yeryüzünde Kibritul Ehmer gibidir. Azın azıdır onlar. Olmasaydı Onlar Biz çekilirdik ve Allah’u Teâlâ her şeyi silerdi. Onlardır ki bizim sırrımızı sinesinde taşırlar.”
[/size]
“Biliyor musunuz ben neden gamlıyım ve ben ne hakkında düşünüyorum ve Benim aşkım neyedir?”
Arz ettiler ki “Neden böylesiniz Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem!”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Biliyor musunuz benim bu hüznüm kederim nedendir? Ve biliyor musunuz benim aşkım neyedir?”
Arz ettiler “Bilmiyoruz Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem. Bizi kendi derdinden ve aşkı marifet isteğinden bizim üzerimize minnet koy, haberdar et bizi bu halden kurtar, bizi bilgilendir.”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Allah’ın isteğiyle elbette ki size bildireceğim” ve soğuk bir nefes çekti ki bu çok gamlı bir nefesti ve buyurdu ki; “Ne kadar aşığım benden sonra gelecek kardeşlerimi görmeye “
Ebuzer (as) arz etti ki;
“Biz senin kardeşin değil miyiz Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem?”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Siz benim ashabımsınız siz benim kardeşlerim değilsiniz. Benim kardeşlerim benden sonra gelecektir. Benim kardeşlerimin Mertebeleri, peygamberlerin mertebeleridir. Onlar öyle bir gruptur ki sırf Allah celle celaluhu rızası için anne, baba, kardeş ve yakınlarından uzak olurlar, firar ederler. Sırf Allah celle celaluhu için maldan uzaklaşırlar ve tevazu sebebi için o makamda dururlar. Ve Allah celle celaluhu için kendilerini ezerler, dünyanın şehvetlerine ve nimetlerine tenezzül etmezler.
[/size]Allah celle celaluhu’n evlerinden bir evde birbirlerinin yanında saf durup toplanırlar. Baktığında garip gibi dururlar. Bu adamları cehennemden korkan ve cennete iştahlı görürsün, cehennem korkusundan üzüntülü görürsün. Bunların marifetini, kıymetini Allah celle celaluhu katında kim bilebilir?
Bunların bir araya gelmesi akrabalık bağından dolayı değildir ve birbirinin malı için de değildir. Bunlardan bazıları birbirine karşı babanın oğula, oğulun babaya, kardeşin kardeşe muhabbetinden daha fazla muhabbet beslerler. Bilin ki ne kadar aşığım ve iştiyak duyuyorum Onları görmeye. Onlar Allah celle celaluhu rızası için azaptan kurtulmak ve ebedi cenneti elde etmek için dünya zahmetleri ve nimetlerinden ayrılmışlardır, silkinmişlerdir.
Ey Ebuzer bil ki, Bunların her birinin sevabı kıymeti, 70 Bedir mücahidi eder ki hepsi Bedir şehidi olmuş olsun. Ve bil ki, Bunların her birisi Allah-u celle celaluhu’nun yanında yeryüzünde olan her şeyden üstündür.
Ey Ebuzer bil ki, Bunların kalpleri de amelleri de Allah celle celaluhu‘ya doğrudur. Eğer bunlardan bir tanesi hastalanırsa 1000 yıllık ibadetin sevabı verilir öyle ibadet ki gündüzler oruç tutmuş, geceleri namaz kılmış olsun.
İster misin Ebuzer bundan daha fazlasını buyurayım”
Ebuzer arz etti ki ; “Evet Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem “
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Bir tane bit onlardan birini incitse, o bitin acısının karşılığında 40 hac, 40 umre, 40 cihat ve 40 köle azat etmenin sevabı verilir. Öyle köleler ki Hz. İsmail (as)’ın oğullarından olmuş olsun. Bunların her birisi 12000 kişinin şefaatinde dururlar.”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem bunları buyurunca oradakiler hayrete düştüler. Dudaklarını büzdüler. Arz ettiler ki;
“Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem, Suphanallah, Allah-u Mutaal bendesine karşı ne kadar da mihribandır”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Bu sözlere çok hayret ettiniz. İster misiniz daha fazlasını buyurayım”
Ebuzer (as) arz etti ki: “Evet Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem Buyurdu ki;
“Ey Ebuzer, eğer bunlardan bir tanesi dünya isteklerinden talepte bulunursa ve ısrar ederse bu işte, onu istemek için kalkarsa bu amel karşılığında ona bir şeyler verilir.
Onlardan her biri sevdiklerini aklına getirip derin bir nefes çekse her bir nefesine iki milyon sevap yazılır ve bir milyon derecesi yükselir. İster misiniz Ebuzer bundan daha fazlasını buyurayım”
Ebuzer arz etti ki ; “Evet Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem ”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Eğer onlardan birisi kendi arkadaşı için hüzünlenirse dertlenirse, ona yardım etmek için beraber olursa, ısrar ederse ve yardımcı olursa o adamın sevabı 70 Mücahid kadardır ki o mücahitlerden her biri benimle Tebuk’te savaşmış olsun.
İster misiniz Ebuzer bundan daha fazlasını buyurayım”
Arz ettiler ki “Evet Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki
“Bunlardan herhangi birisi alnını yere koysa ve bir ah çekse yedi göğün melekleri ağlar. Allah-u Teâlâ meleklere buyurur ki “Niye ağlarsınız ey benim meleklerim” Melekler der ki “Senin velin yeryüzünde alnını yere koyup ağrıdan dertten dolayı dert çekiyor.”
Allah-u Teâlâ Buyurur ki, “Bu kulum ki zorluklara karşı gelmiştir, ben bu kulumdan razıyım” Melekler der ki “O zaman ona bir zarar gelmez. Sen ki kulundan razı oldun. Allah-u Teâlâ Buyurur ki:
Benim bendem, benim yanımda peygamberlerden biri gibidir. Beni çağırırsa onun eliyle her şeyi tamamlarım. 70 bin kişiden fazlasını kabul ederim ki şefaat etsin. Ey benim meleklerim yemin olsun izzet ve celalime, Ben velime karşı çok mihribanım, bir tüccar ki malı sever ben velimi tüccarın malı sevmesinden daha çok severim. Kıyamet günü herkes ayağa kalktığında Ona azap yoktur ve korku da yoktur.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki
“Ne mutlu onlara Bunlardan birisi arkadaşlarının içinde 2 rekât namaz kılsa Allah Celle Celaluhu katında Nuh peygamberin ömrü kadar ömür yaşayan ve Lübnan da namaz kılandan, daha üstündür (Not; Lübnan dağı eskiden abid yeriydi).
İster misiniz Ebuzer bundan daha fazlasını buyurayım”
Arz ettiler ki “Evet ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki
“Ey Ebuzer bunlardan her biri tesbih çekse, salâvat çekse, bu tesbih çekme onlar için dünyanın altın olmasından daha iyidir.
Benim yanımda bunların her birine tek tek bakmam Kabeye bakmamdan daha efseldir (faziletlidir).
Bunlardan her birisi kendi arkadaşlarının yanında zor bir şekilde can verse, bunun sevabı Allah katında sanki rükn ile makam arasında can vermiş gibi olur. Allah celle celaluhu’n katında Allah Celle Celaluhu’n hareminde can vermiş gibi olur. Ve her kim Allah Celle Celaluhu’n hareminde can verse kıyametin azabından korunur ve Allah Celle Celaluhu onu cennete koyar.
İster misiniz Ebuzer bundan daha fazlasını buyurayım”
Ebuzer arz etti ki ; “Evet ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki
“Benim yanımda günahları yüklü insanlar bunların yanına geleler, Allah-u Mutaal bu insanların hürmetine bunların günahlarını affeder. Onların meclisindeki yüklü günah sahipleri, Allah Celle Celaluhu’n yanında o meclise gelmeyen 1000 cihat eden, 1000 tane milletin işine yarayandan daha üstündür. Ey Ebuzer,
Onların gülüşü ibadettir, sevinçleri tesbihtir, nefes çekmeleri cihattır.
Allah-u Mutaal Onlara her gün üç defa bakar. Ey Ebuzer, Ben Onları çok görmek istiyorum.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem sevincinden ağladı ve buyurdu ki,
“Ey benim Rabbim onları koru, düşmanlardan koru, Kıyamet gününde Onları görmekle benim gözümü aydınlat. Gerçekten de Allah’ın velileri için ne korku vardır nede hüzün. (Yunus Suresi, 62). Her kim ki Allah-u Mutaal’ı tanısa dilini sözden, karnını yemekten, nefsini de oruç vesilesiyle korusun.
Arz ettiler ki “Bunlar evliya mıdırlar?”
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki
Allah-u Mutaal’ın evliyaları susmayı seçseler zikirdir. Bakışları ibrettir. Konuşması hikmettir. Yol yürümesi berekettir. Ve eğer Allah’ın bunların hakkındaki eceli takdir üzere olmasaydı bunların ruhları bedenlerinde durmazdı.
Allah-u Mutaal’ın yanında en sevgili kullardır onlar. Onlar kendilerini haramlardan korurlar. Her zaman firar ederler, istemezler ortada görünsünler, çekilirler. Milletten uzakta olduklarında tanınmazlar. Asıl bunlardır ki milletin içindedirler, hidayet ışıklarıdırlar. Mümin, o kimselerdir ki Kur’an onu hevaye nefsten ve şehvetlerden korur. Namaz Onların sığınağı, oruç kalkanı, sadaka kurtuluş sebebidir.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve selleme bu kişiler ile ilgili sordular. Arz ettiler ki “Ya Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem bu evliyalar kimlerdir?”
Cevabından Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki;
“Bunlar o kimselerdir ki Millet onları gördüklerinde Allah ya da düşer (akla gelir)”
[/size]Laleye Ez Melekût kitabı- Ağa Müçtehidi tarafından yazılmış.
Hz. İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam buyuruyor ki;
Onlar o kadar azdır ki yeryüzünde Kibritul Ehmer gibidir. Azın azıdır onlar. Olmasaydı Onlar Biz çekilirdik ve Allah’u Teâlâ her şeyi silerdi. Onlardır ki bizim sırrımızı sinesinde taşırlar.”
[/size]