Bir kardeşimiz bu hadisin kaynağını sordu. ben de Hadis ansiklopedisinden 30.000 hadiste aratma yaptım karşıma şu hadisler çıktı..
1-
4126. İmam Ali (a.s), yanına gelerek, “Acaba benim Cemel ashabını sapık bildiğimi mi sanıyorsun?”diyen Haris b. Hevt’e şöyle buyurmuştur:
“Ey Haris! Sen aşağına bakmış, yukarına bakmamışsın. Bu yüzden de şaşkınlık içinde bocalıyorsun, sen hakkı tanımamışsın
ki ehlini tanıyasın, batılı tanımamışsın ki batıla meyledenleri tanıyasın.”
[973]
4127. İmam Ali (a.s), “Bana göre Talha, Zübeyr ve Aişe hak üzere delil getiriyorlardı.”diyen Haris’e şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz hak ve
batıl insanlarla tanınmaz, hakkı ona uyanın uymasıyla ve batılı da ondan sakınan sakınmasıyla tanı.”
[974]
4128. Emali el-Müfid’in naklinde ise şöyle yer almıştır: “Haris, Ali’ye (a.s) şöyle dedi: “Annem babam sana feda olsun, keşke
kalplerimizden pası giderseydin ve bizleri bu konuda işlerimizde basiret sahibi kılsaydın.”İmam Ali (a.s), “Yeter, şüphesiz
sen şüpheye düşmüş birisin, şüphesiz Allah’ın dini insanlarla tanınmaz; aksine hak nişanesiyle tanınır. Hakkı tanı ki ehlini de
tanıyasın.”
[975]
4129. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz hak şahsiyetlerle tanınmaz. Hakkı tanı ki ehlini tanıyasın.”
[976]
bak. ed-Din, 1318. Bölüm
el-Hayr, 1172. Bölüm [973]
Nehc’ul-Belağa, 262. hikmet
[974]
Emali et-Tusi, 134/216
[975]
Emali el-Mufid, 5/3
[976]
Mecme’ul-Beyan, 1/211; Ravzat’ul-Vaizin, 39 ve onda hak şahıslarla...şeklindedir.
2-
262- Haris b. Huvt İmam (a.s)'ın yanına gelerek; "Benim Cemel ashabını sapık
olarak bildiğimi mi zannediyorsun?" dediğinde İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Ey Haris, sen kendi altına baktın, üstüne değil. Bu yüzden de şaşırıp kaldın. Sen hakkı tanımamışsın ki ehlini tanıyasın; batılı tanımamışsın ki ona yöneleni tanıyasın!" Haris; "O halde ben Said b. Malik ve Abdullah b. Ömer'le birlikte savaştan el çekiyoruz” dediğinde de şöyle buyurdu: "Şüphesiz Said ve Abdullah b. Ömer hakka yardım etmeyip batılı da terk etmediler." Nehcül Belağa
3-
8- “Allah’ın dini kişilerle tanınmaz; hakkın
nişaneleriyle tanınır. Öyleyse hakkı tanı, hakka uyanları
tanırsın.”
8- Bihar’ul- Envar, c. 68, s. 120.
1-
4126. İmam Ali (a.s), yanına gelerek, “Acaba benim Cemel ashabını sapık bildiğimi mi sanıyorsun?”diyen Haris b. Hevt’e şöyle buyurmuştur:
“Ey Haris! Sen aşağına bakmış, yukarına bakmamışsın. Bu yüzden de şaşkınlık içinde bocalıyorsun, sen hakkı tanımamışsın
ki ehlini tanıyasın, batılı tanımamışsın ki batıla meyledenleri tanıyasın.”
[973]
4127. İmam Ali (a.s), “Bana göre Talha, Zübeyr ve Aişe hak üzere delil getiriyorlardı.”diyen Haris’e şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz hak ve
batıl insanlarla tanınmaz, hakkı ona uyanın uymasıyla ve batılı da ondan sakınan sakınmasıyla tanı.”
[974]
4128. Emali el-Müfid’in naklinde ise şöyle yer almıştır: “Haris, Ali’ye (a.s) şöyle dedi: “Annem babam sana feda olsun, keşke
kalplerimizden pası giderseydin ve bizleri bu konuda işlerimizde basiret sahibi kılsaydın.”İmam Ali (a.s), “Yeter, şüphesiz
sen şüpheye düşmüş birisin, şüphesiz Allah’ın dini insanlarla tanınmaz; aksine hak nişanesiyle tanınır. Hakkı tanı ki ehlini de
tanıyasın.”
[975]
4129. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz hak şahsiyetlerle tanınmaz. Hakkı tanı ki ehlini tanıyasın.”
[976]
bak. ed-Din, 1318. Bölüm
el-Hayr, 1172. Bölüm [973]
Nehc’ul-Belağa, 262. hikmet
[974]
Emali et-Tusi, 134/216
[975]
Emali el-Mufid, 5/3
[976]
Mecme’ul-Beyan, 1/211; Ravzat’ul-Vaizin, 39 ve onda hak şahıslarla...şeklindedir.
2-
262- Haris b. Huvt İmam (a.s)'ın yanına gelerek; "Benim Cemel ashabını sapık
olarak bildiğimi mi zannediyorsun?" dediğinde İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Ey Haris, sen kendi altına baktın, üstüne değil. Bu yüzden de şaşırıp kaldın. Sen hakkı tanımamışsın ki ehlini tanıyasın; batılı tanımamışsın ki ona yöneleni tanıyasın!" Haris; "O halde ben Said b. Malik ve Abdullah b. Ömer'le birlikte savaştan el çekiyoruz” dediğinde de şöyle buyurdu: "Şüphesiz Said ve Abdullah b. Ömer hakka yardım etmeyip batılı da terk etmediler." Nehcül Belağa
3-
8- “Allah’ın dini kişilerle tanınmaz; hakkın
nişaneleriyle tanınır. Öyleyse hakkı tanı, hakka uyanları
tanırsın.”
8- Bihar’ul- Envar, c. 68, s. 120.