EL-KAFİ HÜCCET KİTABI
l-(712) ...Ebu Basir şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'a, Allah Tebareke ve Teâlâ’nın "Ve işte biz emrimizle sana böylece Ruh 'u gönderdik de, vahyettik; ne kitap nedir bilirdin, ne de iman..." (Şûra, 52) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Bu âyette geçen "Ruh"tan maksat, Allah Azze ve Celle'nin yarattığı varlıklardan biridir ve bu varlık, Cebrail ve Mikail adlı meleklerden daha büyüktür. Bu Ruh, her zaman Resûlullah ile beraberdi. Ona bazı şeyleri haber verir, ona kılavuzluk ederdi. Resûlullah'dan sonra da imamlarla beraberdir.»[91]
2-(713) ...Esbat b. Salim şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’ın yanında bulunduğum bir sırada Hiyt[92] halkından bir adam, ona: Allah Azze ve Celle'nin "Ve işte biz emrimizle sana böylece Ruh 'u gönderdik de vahyettik; ne kitap nedir bilirdin, ne de iman..." (Şûra, 52) âyetinden sordu. Buyurdu ki: «Allah Azze ve Celle, bu ruhu Muhammed (sallallahu aleyhi ve âlihi)’ye indirdiği günden beri göğe çıkmamıştır. O ruh, bizdedir.»
3-(714) ...Ebu Basir şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’a Allah Azze ve Celle'nin "Sana Ruh' tan sorarlar. De ki: Ruh, benim Rabbimin emrindendir." (İsrâ, 85) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Ruh, Cebrail ve Mikail'den daha büyük bir varlıktır. Resûlullah ile beraberdi, şimdi de imamlarla beraberdir. O, melekût âlemine mensuptur.»
4-(715) ...Ebu Basir şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’ın şöyle dediğini duydum: «"Sana Ruh 'tan sorarlar. De ki: Ruh, benim Rabbimin emrindendir." (İsrâ, 85) Bu âyette geçen ruhtan maksat, Cebrail ve Mikail adlı meleklerden büyük bir varlıktır. Geçmişte Muhammed (sallallahu aleyhi ve âlihi)’den başka hiç kimseyle beraber değildi. O, imamlarla beraberdir. Onlara kılavuzluk ediyor. Yoksa her isteyenle beraber olmaz.»
5-(716) ...Ebu Hamza şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’a ilimle ilgili bir soru sordum ve dedim ki: "Sizin bildikleriniz, bazı insanların ağızlarından duyulup öğrenilen türden bir ilim midir yoksa yanınızda bir kitap var da onu mu okuyorsunuz ve ondan mı öğreniyorsunuz?"
Buyurdu ki: «Mesele bu dediğinden daha büyük ve gereklidir. Yoksa Allah Azze ve Celle'nin şu âyetini duymadın mı: "Ve işte biz, emrimizle sana böylece Ruh'u gönderdik de vahyettik; ne kitap nedir bilirdin, ne de iman..." (Şûra, 52)
Ardından şöyle buyurdu: «Arkadaşlarınız bu âyet hakkında ne söylüyor? «Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve âlihi)’nin iman nedir, kitap nedir, bilmeyecek bir durumda olduğunu kabul ediyorlar mı?»
Dedim ki: Sana kurban olayım! Ne söylediklerini bilmiyorum.
Bana şöyle dedi: «Evet, Peygamberimiz kitap nedir, iman nedir, bilmeyecek bir durumdaydı. Sonra Allah-u Teâlâ, kitabında da zikrettiği Ruh'u ona gönderdi. Allah bu Ruh'u ona vahyedince, onun aracılığıyla ilim öğrendi ve anladı. Bu Ruh'u Allah, dilediklerine verir. Bir kuluna bu Ruh'u bahşedince, ona anlamayı öğretir.»
6-(717) ...Sa'd el-İskafî şöyle rivayet etmiştir:
Adamın biri Emir'ül-Mü'minin (Ali b. Ebu Tâlib aleyhisselâm)’ın yanma gelerek ona ruhla ilgili bir soru yönelterek "Ruh Cebrail değil midir?" dedi.
Emir'ül-Müminin ona dedi ki: «Cebrail bir melektir. Ruh ise Cebrail değildir.»
Ali (aleyhisselâm), adama bunu bir kaç kere tekrarladı.
Adam ona dedi ki: Hiç kuşkusuz büyük bir laf ettin. Hiç kimse Ruh'un Cebrail'den başkası olduğunu iddia etmemiştir.
Emir'ül-Mü'minin ona dedi ki: «Sen, sapıksın ve sapıklık ehlinden rivayet ediyorsun. Allah-u Teâlâ, Peygamberi (sallallahu aleyhi ve âlihi)'ye şöyle hitap ediyor: "Allah'ın emri gelmiştir. Artık onu istemekte acele etmeyin. Allah, onların koştukları ortaklardan uzak ve yücedir. Allah kendi emriyle melekleri, Ruh ile indirir." (Nahl, 1-2)
Ruh ise meleklerden -Allah'ın Selavâti üzerlerine olsun- değildir.»
l-(712) ...Ebu Basir şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'a, Allah Tebareke ve Teâlâ’nın "Ve işte biz emrimizle sana böylece Ruh 'u gönderdik de, vahyettik; ne kitap nedir bilirdin, ne de iman..." (Şûra, 52) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Bu âyette geçen "Ruh"tan maksat, Allah Azze ve Celle'nin yarattığı varlıklardan biridir ve bu varlık, Cebrail ve Mikail adlı meleklerden daha büyüktür. Bu Ruh, her zaman Resûlullah ile beraberdi. Ona bazı şeyleri haber verir, ona kılavuzluk ederdi. Resûlullah'dan sonra da imamlarla beraberdir.»[91]
2-(713) ...Esbat b. Salim şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’ın yanında bulunduğum bir sırada Hiyt[92] halkından bir adam, ona: Allah Azze ve Celle'nin "Ve işte biz emrimizle sana böylece Ruh 'u gönderdik de vahyettik; ne kitap nedir bilirdin, ne de iman..." (Şûra, 52) âyetinden sordu. Buyurdu ki: «Allah Azze ve Celle, bu ruhu Muhammed (sallallahu aleyhi ve âlihi)’ye indirdiği günden beri göğe çıkmamıştır. O ruh, bizdedir.»
3-(714) ...Ebu Basir şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’a Allah Azze ve Celle'nin "Sana Ruh' tan sorarlar. De ki: Ruh, benim Rabbimin emrindendir." (İsrâ, 85) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Ruh, Cebrail ve Mikail'den daha büyük bir varlıktır. Resûlullah ile beraberdi, şimdi de imamlarla beraberdir. O, melekût âlemine mensuptur.»
4-(715) ...Ebu Basir şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’ın şöyle dediğini duydum: «"Sana Ruh 'tan sorarlar. De ki: Ruh, benim Rabbimin emrindendir." (İsrâ, 85) Bu âyette geçen ruhtan maksat, Cebrail ve Mikail adlı meleklerden büyük bir varlıktır. Geçmişte Muhammed (sallallahu aleyhi ve âlihi)’den başka hiç kimseyle beraber değildi. O, imamlarla beraberdir. Onlara kılavuzluk ediyor. Yoksa her isteyenle beraber olmaz.»
5-(716) ...Ebu Hamza şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’a ilimle ilgili bir soru sordum ve dedim ki: "Sizin bildikleriniz, bazı insanların ağızlarından duyulup öğrenilen türden bir ilim midir yoksa yanınızda bir kitap var da onu mu okuyorsunuz ve ondan mı öğreniyorsunuz?"
Buyurdu ki: «Mesele bu dediğinden daha büyük ve gereklidir. Yoksa Allah Azze ve Celle'nin şu âyetini duymadın mı: "Ve işte biz, emrimizle sana böylece Ruh'u gönderdik de vahyettik; ne kitap nedir bilirdin, ne de iman..." (Şûra, 52)
Ardından şöyle buyurdu: «Arkadaşlarınız bu âyet hakkında ne söylüyor? «Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve âlihi)’nin iman nedir, kitap nedir, bilmeyecek bir durumda olduğunu kabul ediyorlar mı?»
Dedim ki: Sana kurban olayım! Ne söylediklerini bilmiyorum.
Bana şöyle dedi: «Evet, Peygamberimiz kitap nedir, iman nedir, bilmeyecek bir durumdaydı. Sonra Allah-u Teâlâ, kitabında da zikrettiği Ruh'u ona gönderdi. Allah bu Ruh'u ona vahyedince, onun aracılığıyla ilim öğrendi ve anladı. Bu Ruh'u Allah, dilediklerine verir. Bir kuluna bu Ruh'u bahşedince, ona anlamayı öğretir.»
6-(717) ...Sa'd el-İskafî şöyle rivayet etmiştir:
Adamın biri Emir'ül-Mü'minin (Ali b. Ebu Tâlib aleyhisselâm)’ın yanma gelerek ona ruhla ilgili bir soru yönelterek "Ruh Cebrail değil midir?" dedi.
Emir'ül-Müminin ona dedi ki: «Cebrail bir melektir. Ruh ise Cebrail değildir.»
Ali (aleyhisselâm), adama bunu bir kaç kere tekrarladı.
Adam ona dedi ki: Hiç kuşkusuz büyük bir laf ettin. Hiç kimse Ruh'un Cebrail'den başkası olduğunu iddia etmemiştir.
Emir'ül-Mü'minin ona dedi ki: «Sen, sapıksın ve sapıklık ehlinden rivayet ediyorsun. Allah-u Teâlâ, Peygamberi (sallallahu aleyhi ve âlihi)'ye şöyle hitap ediyor: "Allah'ın emri gelmiştir. Artık onu istemekte acele etmeyin. Allah, onların koştukları ortaklardan uzak ve yücedir. Allah kendi emriyle melekleri, Ruh ile indirir." (Nahl, 1-2)
Ruh ise meleklerden -Allah'ın Selavâti üzerlerine olsun- değildir.»