Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Acı Suskunluk

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Acı Suskunluk

    Nehc'ül-Belâğa'da hilafetle ilgili olarak üzerinde
    durulan meselelerin üçüncüsü Hz. Ali'nin (a.s) olaylar
    karşısında susması, sabretmesi ve bunun hikmetiyle
    bağlıdır.
    Susmadan maksat, kıyam etmeyişi ve kılıca sarılmayışıdır;
    yoksa Hz. Ali (a.s) uygun gördüğü her fırsatta
    gerekli tenkitleri yapmaktan, hakkını talep etmekten
    ve zulme uğradığını söylemekten çekinmezdi.
    Hz. Ali (a.s) bu suskunluğu acı bir şekilde anmakta,
    bunu çok üzücü, kahredici dönem olarak tanımlamaktadır:
    "Çerçöpe karşı gözümü yumdum; boğazıma oturan
    şerbeti yuttum; öfkemi yendim; zakkumdan da acı olan
    o mihnete dayandım."1

    1- Nehc'ül-Belâğa, hutbe, 26.

    Hz. Ali'nin (a.s) suskunluğu zavallılık ve çaresizlikten
    kaynaklanan bir suskunluk değil, hesaplı tasarlanmış
    ve mantıklı bir suskunluktu; yani o, iki seçenek
    arasından maslahat gereği en zor ve yıpratıcı olanını
    seçti. Kıyam etmek ona daha kolaydı; bu kıyamda olsa
    olsa yardımcısının olmayışından kendisi ve çocukları
    şehit olurdu. Zaten şahadet Hz. Ali'nin (a.s) arzusuydu
    ve tam da bu şartlar al-tında yaptığı bir konuşmanın bir
    bölümünde Ebu Süfyan'a hitaben şöyle demişti:
    "Andolsun Allah'a, Ebutalip oğlu, çocuğun anasının
    memesine düşkün olmasından, daha da düşkündür ölüme."
    1


    Hz. Ali (a.s) bu buyruğuyla Ebu Süfyan ve diğerlerine,
    susmasının ölümden korktuğundan değil, o şartlar
    altında kıyam ve şahadetinin İslâm'ın zararına olacağından
    kaynaklandığını anlatmak istemiştir. Hz. Ali
    (a.s) suskunluğunun bir hesap-kitap üzere olduğunu, iki
    yoldan maslahata en uygun olanını seçtiğini açıklamaktadır:
    "Düşündüm; kesilmiş elimle hamle mi edeyim;
    yoksa bu kapkaranlık körlüğe sabır mı edeyim? Hem
    de öylesine bir körlük ki ihtiyarları tamamıyla yıpratır;
    çocuğu kocaltır; inanan da Rabbine ulaşıncaya dek bu
    zulmette zahmet çeker. Gördüm ki sabretmek daha
    doğru; sabrettim; ettim ama gözümde diken vardı, boğazımda
    kemik vardı."2



    1- Nehc'ül-Belâğa, hutbe, 5.
    2- Nehc'ül-Belâğa, hutbe, 3.
    "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
    "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X