Şeriât dinimiz’dir, imanımız’dır!..;
Rûh-u cânımız’dır, hem cânânımız’dır..;
Onunla bahâr gibi canlanır hayât;..
Çünkü; hayâta renk veren kanımızdır!…
Şeriât arş’tan inen ilâhî nûr’dur..;
Ölü kalpleri uyandıran sürur’dur..;
Vahşet girdâbında olan toplumları;..
Kurtarmaya talip, ilâhî huzûr’dur!…
Şeriât, Hak’tan gelen tatlı sedâ’dır..;
İzzet-ikbâl veren ilâhî edâ’dır..;
İksir-i hayât olan nûrlu yoluna;..
Binler cânımız, başımız da fedâ’dır!…
Şeriâtsız hayât, gâyet âcı’dır..;
Rûh-u şeriât, müminin baş-tacı’dır..;
Sonsuz mârâza müptela insanlığın;..
Derdini giderecek tek ilâcı’dır!…
Şeriât, sonsuz sââdet kaynağı’dır..;
İnsanlık çölünde, Kevser ırmağı’dır..;
Beşeriyete hidâyeti gösteren;..
Gök’ten uzanan, işâret parmağıdır!…
Şeriât, ebedî felâhın başı’dır..;
Mahrûmların hayât suyu ve aşı’dır..;
Ebed’ül-âbâd’a giden kutlu yolda;..
Konaklara konmuş, işâret taşı’dır!…
Şeriât, mazlûm halkları koruyan’dır..;
Ô’nun aslı, temel yasâsı Kuran’dır..;
Şeriâttan mahrûm kalan bedbahtların;..
Akıbeti sonsuz hicrân’la-hüsrân’dır!…
Hükmü şeriâtta âb-ı hayât vardır..;
Parlak ışığı sonsuzluğa kadardır..;
Şeriâttan rahatsız olan melûnlar;..
İnsan bozması vahşi bir canâvardır!…
Şeriât, aleme ışık saçmaktadır..;
Kurân, insanı o’na çağırmaktadır..;
Huzûra muhtaç olan şu bahtsız asr’a;..
Gerçek kurtuluş yolunu açmaktadır!…
Nûr çağı geldi, şeriât hükmedecek..;
Dünya’yı karartan şu vahşet bitecek..;
Zincirlere vurulmuş mazlûm halkları;..
Yüce terakkilere hızla itecek!…
Şeriât, sââdet saçan nûr-u Hak’tır..;
Ondan gafil olanlar, eşsiz ahmak’tır..;
Ebedî felâha ermenin tek yolu;..
Şu nâçiz hayâtı o’na adamaktır!…
Şer’î ahkâmın emrinde olacağız..;
O kutsal yol’da sabit kalacağız..;
Şeriâta düşman olan melunlara;..
Ömür boyu, hep korkular salacağız!…
İSLAMİ DAVET'TEN