Hz. Ali bu hutbesinde Allah'ın sıfatlarını şöyle beyan etmektedir:
"Hamd Allah'a ki hiç bir sıfatı diğer sıfatlarından öncelikli değildir.([1]) Dolayısıyla ahir (son) olmadan evveldir, batın (gizli) olmadan zahirdir. O'ndan başka hakiki vahdetle nitelendirilenler tanınmamıştır.([2]) O'ndan başka her aziz, zelildir. O'ndan başka her güçlü, zayıftır. O'ndan başka her malik (sahip), memluktur (sahip olunandır) O'ndan başka her alim, öğrencidir.
O'ndan başka her kudret sahibi bazen güçlüdür ve bazen de güçsüz. Allah'tan başka her duyucu düşük sesleri duymaz, yüksek sesler kulağını sağır eder, uzak sesleri işitmez. O'ndan başka her gören gizli renkleri ve çok küçük cisimleri göremez. O'ndan başka her zahir batındır ve her batın da zahir değildir.
Yarattığı varlıkları; saltanatını güçlendirmek için veya zamanın akıbetinden korktuğu için yaratmamıştır. (Hakeza yarattığı varlıkları) Kendisiyle ayrılığa düşen bir ortağı (reddetmek) için yardım dilemek veya ortağının-çelişiğinin galebesi ve büyüklenmesini önlemek için de yaratmamıştır.
Bütün hepsi, (O'nun) terbiye edilmiş yaratıkları, hakir kullarıdır. Bir şeye hulul etmemiştir ki “ondadır” denilsin. Hiç bir şeyden uzaklaşmamıştır ki onlardan ayrı olduğu söylensin. (Her şeyi ihata etmiştir.)
Yaratıklarını yaratması, tedbir ve ıslahı O'nu yormamıştır. Yaratıkları yaratmak O'nu aciz kılmamıştır. Emrettiği-takdir ettiği hükümlerde hiç bir şüpheye kapılmamıştır. Hükmü muhkem, ilmi payidar ve emri sabit ber-karardır. Yaratıkları, cezası-azabı olduğu halde O'na ümit bağlar ve nimetleri-bağışı olduğu halde O'ndan kaçınır, sakınır.
--------------------------------------------------------------------------------
[1]- Zira öncelik-sonralık zamanın özelliklerindendir. Zaman hareketin ürünü, hareket de cisimlerin gereklerindendir. Allah-u Teâlâ ise zaman ve hareketten münezzehtir. Dolayısıyla tüm sıfatları zatının aynısıdır, sıfatları arasında öncelik sonralık veya nedensellik gibi maddi özellikler söz konusu değildir.
[2]- Diğer varlıkların vahdeti kesret karşılığındandır. Ama Allah'ın vahdeti kesret itibar edilmeksizin ifade edilmektedir. Yani gerçek vahdet ile muttasıftır.
"Hamd Allah'a ki hiç bir sıfatı diğer sıfatlarından öncelikli değildir.([1]) Dolayısıyla ahir (son) olmadan evveldir, batın (gizli) olmadan zahirdir. O'ndan başka hakiki vahdetle nitelendirilenler tanınmamıştır.([2]) O'ndan başka her aziz, zelildir. O'ndan başka her güçlü, zayıftır. O'ndan başka her malik (sahip), memluktur (sahip olunandır) O'ndan başka her alim, öğrencidir.
O'ndan başka her kudret sahibi bazen güçlüdür ve bazen de güçsüz. Allah'tan başka her duyucu düşük sesleri duymaz, yüksek sesler kulağını sağır eder, uzak sesleri işitmez. O'ndan başka her gören gizli renkleri ve çok küçük cisimleri göremez. O'ndan başka her zahir batındır ve her batın da zahir değildir.
Yarattığı varlıkları; saltanatını güçlendirmek için veya zamanın akıbetinden korktuğu için yaratmamıştır. (Hakeza yarattığı varlıkları) Kendisiyle ayrılığa düşen bir ortağı (reddetmek) için yardım dilemek veya ortağının-çelişiğinin galebesi ve büyüklenmesini önlemek için de yaratmamıştır.
Bütün hepsi, (O'nun) terbiye edilmiş yaratıkları, hakir kullarıdır. Bir şeye hulul etmemiştir ki “ondadır” denilsin. Hiç bir şeyden uzaklaşmamıştır ki onlardan ayrı olduğu söylensin. (Her şeyi ihata etmiştir.)
Yaratıklarını yaratması, tedbir ve ıslahı O'nu yormamıştır. Yaratıkları yaratmak O'nu aciz kılmamıştır. Emrettiği-takdir ettiği hükümlerde hiç bir şüpheye kapılmamıştır. Hükmü muhkem, ilmi payidar ve emri sabit ber-karardır. Yaratıkları, cezası-azabı olduğu halde O'na ümit bağlar ve nimetleri-bağışı olduğu halde O'ndan kaçınır, sakınır.
--------------------------------------------------------------------------------
[1]- Zira öncelik-sonralık zamanın özelliklerindendir. Zaman hareketin ürünü, hareket de cisimlerin gereklerindendir. Allah-u Teâlâ ise zaman ve hareketten münezzehtir. Dolayısıyla tüm sıfatları zatının aynısıdır, sıfatları arasında öncelik sonralık veya nedensellik gibi maddi özellikler söz konusu değildir.
[2]- Diğer varlıkların vahdeti kesret karşılığındandır. Ama Allah'ın vahdeti kesret itibar edilmeksizin ifade edilmektedir. Yani gerçek vahdet ile muttasıftır.