Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

EVLİLİĞİN ÖNEMİNİ DÜŞÜNDÜNÜZMÜ?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    EVLİLİĞİN ÖNEMİNİ DÜŞÜNDÜNÜZMÜ?



    Allah’ın adıyla. Evlilik hakkında yazmak istediğimiz bu kısa yazıda, siz değerli okura Peygamber Efendimizden (s.a.a) nakledilen bir hadisi açıklanmağa çalışacağız. Peygamberimiz (s.a.a) tarafından nakledilen buyruklarda dikkat etmek; gerekli olan mesajları alabilmek her Müslüman için önem taşımalıdır.




    Hz. Muhammet (s.a.a) şöyle buyurmuştur:“ Her kim evlenirse dininin yarısını korumuştur” Peygamber Efendimizin (s.a.a) bu sözünü kelime kelime inceleyerek; bu hadisin anlamını derk etmeğe çalışalım:


    “Her kim”: Sizce bu sözcükten kasıt kimlerdir? Acaba kâfirleri de mi kapsamaktadır? “Kim” kelimesi kelime itibariyle bütün insanları; dolayısıyla kâfirleri de içine almaktadır. Ancak bu hadisin yorumunda yalnızca kelimenin sözlük anlamına bakmamalı; diğer bazı noktaları da dikkate almalıyız. Kâfirlerin ve diğer dinlere mensup olan insanların batıl din ve inançlara sahip oldukları ve bu sözün sahibi olan Peygamberimizin (s.a.a) İslam dinine ait olan buyrukları aktardığına dikkat etmeliyiz. Dolayısıyla “her kim” sözcüğü yalnızca İslam dinini kabul eden insanları içine alacaktır. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.a) İslam dininin buyruklarını bu dine inananlara açıklamıştır. Din ise yalnızca o dini kabul eden ve o dinin doğrultusunda amel etmek isteyenlerin yaşayışında etki gösterir. İslam dinini kabul etmeyen veya İslam dininin doğrultusunda amel etmeyen insanların yaşamında; bu hadisin etkisini aramak yanlıştır. Dolayısıyla bu hadis-i şerifin kapsamı içinde olanlar Müslümanlardır. Burada yeni bir soru akla gelmektedir. Acaba bu hadis İslam dinini kabul ettiğini söyleyen her şâhısı içine mi almaktadır?

    Eğer cevabında evet diyecek olursak; Müslümanların bir kısmının yaşayışına baktığımızda, evet cevabının pratikte yanlış olduğu ortaya çıkacaktır. Çünkü Müslümanların bir kısmı evlendikten sonra dinî emirleri dikkate almayarak hayatlarına devam etmekte ve dinî hayattan uzak bir şekilde yaşamaktadırlar. Kimi zamana da; evlilik hayatları boşanmakla sonuçlanmaktadır. Dolayısıyla bu hadis-i şerifte buyrulan evlilik yoluyla dinin yarısını korumak; bir kısım müslümanın hayatında gözlenmemektedir. Neticede; bu hadisin bütün Müslümanları içermediği ortaya çıkmaktadır. Bu hadisin etkisi; yalnızca Peygamber Efendimiz (s.a.a) tarafından buyrulan kurallar çerçevesinde evlenerek; evliliklerini İslam dininin çatısı altında kurmak isteyen Müslümanların hayatında; gözükecektir.

    Sonuç olarak bu hadisi buraya kadar yaptığımız açıklamalar ışığında şu şekilde aktarabiliriz: İslam dininin buyrukları doğrultusunda evlenen Müslümanlar; evlendiklerinde dinlerinin yarısını korumuş olurlar.
    “Evlenirsi”: Evlenmek yani; İslam dininin caiz bildiği şekilde; bir erkek ve bayanın gönül razılığıyla ortak hayatlarına başlamalarıdır. Evlilik, iki farklı insanı birbiriyle irtibatlı kılan; maddi, manevi, kültürel ve toplumsal yönden bir çatı altında toplayan bir bağdır.

    İki Müslüman; mübarek evlilik bağını oluşturmak istedikleri zaman; iyi düşünmeli ve evliliklerini Peygamber Efendimizin (s.a.a) buyurduğu ölçüler çerçevesinde gerçekleştirerek, evlilik vesilesiyle dinlerini korumayı arzulamalıdırlar. Bunu gerçekleştirmek için; önce dini bir yaşamı benimsemeli, sonrada İslam dininin buyurduğu ölçüler içerisinde evlilik programlarını döküp gerçekleştirerek; dinlerinin yarısını korumayı hedeflemelidirler. Aksi taktirde hadis-i şerifte buyrulan evlilik yoluyla dinin yarısını korumak gerçekleşmeyecektir. Ne mutlu; evlilikle dinlerini korumayı isteyen insanlara.

    “Dininin”:
    Yukarıda yaptığımız açıklamaları dikkate alınırsa dinden kastın İslam dini olduğu anlaşılacaktır. İslam dini; son ve kâmil din. İslam dini; Allah’ın insanlar için razı olduğu tek din. İslam dini; insanların sonsuz yaşamını hazırlayabilecek tek yol. Hidayet yolu. Kurtuluş yolu. Cennet yolu.

    “Yarısını”:Yarı kavramı bizler için maddi eşyalar üzerinde bilinmektedir. Yarı yani bir şeyin iki eşit parçasından her biri. Dinin yarısı, Allah’ın gönderdiği ve insanların uyması gerekli olan buyrukların yarısı anlamındadır. Allah’ın buyrukları maddi değil; manevi değerlerdir. Elbette Allah’ın emirlerine uymak manevi ve uhrevi hayatta olduğu gibi; maddi hayatta da olumlu etkileri beraberinde getirir. Yani; bir Müslüman İslamî bir evlilikle hem manevi ve hem de maddi hayatını düzene sokabilir.

    “Korumuştur”: Korumak yani bozulmanın önünü almak, hıfz etmek, tehlikelerden uzak tutmak, himaye etmek. İlahi bir evlilikle; Peygamber efendimizin (s.a.a) emirleri doğrultusunda yapılan bir evlilikle, dinimizi korumayı hedefleyelim. Ne güzel hedeftir dini korumak. Ne güzel hedeftir dindar olmak.
    alinti:ehlibeyt mektebi sitesi.
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X