Eşlerin Birbirlerine Karşı Vazifeleri
Kadının biri Resullulah (s.a.a)’in yanına gelerek kadının kocasına karşı vazifesini sordu. Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: Kadın kocasına her halükarda itaat etmeli, onun rızası olmadan evden dışarı çıkmamalı ve malını rızası olmadan kullanmamalıdır. Devamında şöyle buyurdu: Eğer birinin bir başkasına secde etmesini emretseydim kadının kocasına secde etmesini emrederdim.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Allah diliyle kocasına eziyet eden kadının çabasını (iyiliğini), eğer kadın geceleri namaz kılar, gündüzleri oruç tutar, köle azat eder ve Allah yolunda hayır işlerse kocası ondan razı olmadıkça kabul etmez ve o cehenneme girecek ilk kişidir ve aynı şekilde erkek’te kadına zulmederse aynı durumda olur.
Yine Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Allah hanımının kötü ahlakına sabreden kişiye Hz. Eyyub (a.s)’a verdiği mükâfatın aynını verir.
Yine Allah Resulü (s.a.a) şöyle devam ediyor: Kocasının getirdiği kazanca kanaat etmeyip ondan gücünün yetmediğini isteyen kadının hiçbir ameli kabul olmaz ve Allah’ı kendisine gazaplanmış bir şekilde mülakat eder.
Yine bir diğer hadiste Resulü Ekrem şöyle buyurmuştur: ümmetimin en iyi kadınları yüzleri güzel ve mihrleri az olanlarıdır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Kadınların en hayırlısı azla yetinen ve doğumu kolay olan ve kadınların en kötüsü ise geçim zahmeti çok olan ve doğumu zor olandır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Kadınlarınızın en hayırlısı öfkelendirildiğinde eşine ellerim ellerindedir, benden razı olmayıncaya kadar bir an bile rahat olmayacağım” söyleyen kadındır.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Eğer bir kadın beş vakit namaz kılar, ay boyunca oruç tutar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse cennetin kapılarının hangisinden isterse o kapıdan cennete girer.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Kadınlardan her kim hac, cihad ve ilim öğrenme konusunda kocasına yardımcı olursa Allah o kadına Hz. Eyyub’un hanımına verdiği sevabın aynını verir.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Nafaka konusunda kocasını zorlayan ve onu gücünün yetmediği şeye mecbur ederse o kadının hiçbir çabası adaleti tövbe edip ondan gücü yeten şeyi talep edinceye kadar kabul etmez.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Eğer kadın yeryüzünde olan bütün altın ve gümüşleri kocasının evine götürür ve günün birinde kocasına sende kimsin? Mal benim malımdır derse insanların en abidi dahi olsa kocasından özür dilemez ve tövbe etmezse amelinin tamamını boşa çıkarmış olur.
Selman el Farisi Allah Resulü (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu nakletmektedir: Eğer kadın kocasına malıyla minnet eder ve şöyle derse sen benim malımdan yiyorsun! Kadın o malın tamamın sadaka olarak verse de kocası razı olmayıncaya kadar sadakası kabul olmaz.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Kocasına zulmederek terk eden kadın tövbe edip dönmeyinceye kadar kıyamet gününde Firavun, Haman ve Karun ile birlikte cehennemin en alt tabakasında haşredilecektir.
İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: Bir kadın Allah Resulüne gelerek şöyle dedi: Ey Allah’ın Resulü (s.a.a) erkeğin kadın üzerindeki hakkı nedir? Allah Resulü (s.a.a) o kadına şöyle buyurdu: Kocasına itaat etmeli ve isyan etmemelidir, ondan izinsiz sadaka vermemeli, izinsiz mustahap oruç tutmamalıdır, gökyüzü, yeryüzü, rahmet ve gazap melekleri kocasından izinsiz evden dışarı çıkan kadına evine dönünceye kadar lanet ederler. Sonra kadın şöyle sordu: ey Allahın Resulü (s.a.a) erkek üzerindeki en büyük hakka kim sahiptir? Allah Resulü (s.a.a) babasıdır diye buyurdu. Sonra şöyle sordu: kadın üzerindeki en büyük hak kime aittir? Allah Resulü (s.a.a) kocasına aittir diye buyurdu: Kadın Resulullaha dönerek erkeğin benim üzerimdeki hakkı kadar benimde onun üzerinde hakkım var mıdır diye sordu. Allah Resulü (s.a.a) hayır ve yüzde bir bile değildir cevabını verdi. Kadın Allah Resulüne dönerek seni hak olarak gönderene yemin olsun ki hiçbir zaman evlenmeyeceğim dedi.
Allah Resulü (s.a.a)’in başka bir hadiste şöyle buyurduğu naklolunmuştur: erkeğin kadın üzerindeki hakları kocasının evinin ışıklarını yakması, yemeğini hazırlaması, kocası geldiğinde ona hoş geldin deyip kapıda karşılaması ve kocasının abdest alması için ona su ve havlu hazırlamalı. Kocası onu bu işlerden muaf kılmadıkça bu görevleri yerine getirmelidir.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Kadın kocasının üzerinde olan haklarından birisini yerine getirmeden uyursa kocası ondan razı oluncaya kadar o kadının namazı kabul olmaz.
İmam Sadık (a.s) başka bir hadiste de şöyle buyurmuştur: Başkaları için koku süren kadın cenabetin guslünden kurtulduğu gibi o kokudan temizleninceye kadar o kadının namazı kabul olmaz.
İmam sadık (a.s) başka bir hadisinde de şöyle buyurmuştur: Kocasından izinsiz başkasının evinde elbisesini çıkaran kadın evine dönünceye kadar Allah’ın lanetinde olur.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Allah (c.c) eşinin bir kelimesine tahammül eden erkeği cehennem ateşinden azat eder ve cenneti ona farz kılar, onun için iki yüz bin hasene yazılır ve onun iki yüz bin günahı silinir, Allah (c.c) o erkeği iki yüz bin derece yüceltir ve Allah o erkeğin bedeninde olan tüyler sayısınca her bir tüye bir yıl olacak şekilde ibadet yazar.
İshak b. Ammar İmam Sadık (a.s)’a kadının erkek üzerindeki hakkını sordu. İmam (a.s) şöyle buyurdu: Erkek kadını doyurmalı onu giyindirmeli cahillik ettiğinde de onu affetmelidir.
İmam Sadık (a.s)’ın hanımlarından bir tanesi ona eziyet ederdi, imam o eziyet ettiğinde onu bağışlardı.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Erkeğin ailesi onun esirleridir, Allah katında en iyi insan esirine ikramda bulunandır.
Bir hadiste şöyle buyrulduğu naklolunmuştur: Allah (c.c) kocasına yedi gün boyunca hizmet eden kadına cehennemin yedi kapısını kapatır, ona cennetin sekiz kapısını da açar ve istediği kapıdan içeri girer.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Sizin en hayırlınız (davranışı) eşine en iyi olanınızdır ve ben sizden eşime daha hayırlıyım.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Allah eşiyle iyi geçinen insana rahmet etsin, şüphesiz Allah (c.c) erkeği kandının sahibi ve önderi kılmıştır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Allah eşine iyi davranan insanın ömrünü uzatır.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Ailesine sadece sıddık, şehit ve Allah’ın kendisine dünya ve ahiret hayrını dilediği kimse hizmet eder.
Allah Resulü (s.a.a)’in şöyle buyurduğu naklolunmuştur: Eşine bir bardak su veren kimse mükâfatlandırılır.
Usul-u Kâfi- Mekarimul Ahlak- Vesailuş-Şia c. 20
Âşıkların Saadeti Hicap
Hadisler Ve Ayetler Işığında Hicap
1.Ey Peygamber, eşlerine ve kızlarına ve inananların kadınlarına söyle; dışarı çıkacakları vakit dışarıya mahsus elbiselerini giysinler; bu, onların tanınıp incinmemelerini daha iyi sağlar ve Allah, suçları örter, rahîmdir.
2.Cilbab: Bedenin tamamını saran elbisedir.
3.Ve kadınlarından bir şey istediğiniz zaman perde ardından isteyin; bu, sizin yürekleriniz bakımından da daha temizdir, onların yürekleri bakımından da…
4.Ve evlerinizde oturun ve ilk cahiliyet devrinde olduğu gibi sokaklara çıkmayın…
Allah (c.c) bu ayette Müslüman olan kadın ile Müslüman olmayan kadını bir birinden ayırmıştır. Örtünmeyen kadın Yahudi ve müşrik kadınlara benzemiştir. Bir hadiste Allah (c.c) nebilerinden birine şöyle vahyetmiştir: Kavmine söyle düşmanlarımın elbiselerini giymesinler ve düşmanlarımın yediklerinden yemesinler, aksi halde onlar düşmanlarım oldukları gibi sizlerde benim düşmanlarım olursunuz.
Vaktiyle Allah Resulü (s.a.a) ashabına şöyle sordu: Kadın için en hayırlı şey nedir? Ashap sustu ve hangi şeyin kadın için daha hayırlı olduğunu bilemediler; acaba kadın için mal mı, güzellik mi yoksa eş mi daha hayırlıdır? Hz. Zehra (s.a) konuyu duyduğunda babasına şöyle bir cevap gönderdi: Kadın için en hayırlı olan şey hiç bir erkeğin onu görmemesi ve onunda hiçbir erkeği görmemesidir. Allah Resulü (s.a.a) cevabı duyduğunda şöyle buyurdu: Fatıma doğru söyledi şüphesiz ki Fatıma (s.a) benden bir parçadır.
Kör birisi Resulullah (s.a.a)‘in yanına geldi, Hz. Fatıma (s.a) o şahısın kör olmasına rağmen içeri girdi. Allah Resulü (s.a.a) kızına bunun sebebini sordu. Hz. Fatıma (s.a) babasına şöyle cevap verdi: o beni görmüyorsa ben onu görüyorum ve o benim kokumu alıyor. Hicap ve iffet ile ilgili olarak başka bir örneğe de değinebiliriz. Mamagani Tenkihul-Makal adlı kitabında Hz. Zeynep (s.a) hakkında şöyle nakletmiştir: Şüphesiz Hz. Zeynep (s.a) hicap ve iffet konusunda örnek birisi idi. Onu Kerbela olayına kadar ne babasının zamanda nede iki kardeşinin zamanına kadar hiçbir erkek görmemiştir.
Allah Resulü (s.a.a) Saliha kadını şöyle vasıflandırmaktadır: Elbisesini eşi için çıkaran namusunu başkalarından koruyan kadındır ki kocasının sözünü dinler ve ona itaat eder.
Allah Resulü (s.a.a) başka bir hadiste de şöyle buyurmaktadır: Kadın koku sürmüş bir şekilde dışarı çıkarsa evine dönünceye kadar Allahın laneti onun üzerine olur.
Rahmet peygamberi bir hadisinde şöyle buyurmuştur: Allah (c.c) kadınlardan kendilerini erkeklere benzetenleri ve erkeklerden kendilerini kadınlara benzetenleri lanetlemiştir.
Hz. Ali (a.s) oğlu Muhammed b. Hanefiyye’ye şöyle vasiyet etmişti: Hicabın zorluğu senin için ve kadınlar için şek ve şüpheden daha hayırlıdır, onların güvenilmeyen insanların yanına çıkmaları dışarıya çıkmalarından daha kötü bir durum değildir, eğer onların senden başkasını tanımamalarını sağlayabilirsen o halde bunu yap.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Allah eşine itaat eden erkeği yüz üste cehenneme ateşine atar. Bu itaat nedir diye sorulduğunda ondan hamamlara düğün merasimlerine ve ince elbiseler giyinmelerini istemendir buyurdu.
Erkeğin eşine düğün, sinema ve tiyatro gibi erkeklerin ve kadınların karışık olduğu mekânlara gitmesine, eşine ince elbiseleri giymesine ve saçı gösteren ince başörtüleri ile başını kapatmasına izin vermesi caiz değildir ve erkek Ailesine karşı gayretli olmalıdır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: Allah (c.c) gayret sahibidir her gayret sahibini de sever gayretinden dolayı bütün kötülüklerin zahirini de batınını da haram kıldı.
İmam Sadık (a.s) başka bir hadisinde de şöyle buyurmuştur: Cennet deyyus olan insana haram kılınmıştır.
Deyyus: ailesine karşı gayreti olmayan ve eşinin hicapsız bir şekilde dışarı çıkmasına razı olan kimsedir. Yine başka bir hadisinde şöyle buyuruyor: Allah (c.c) kıyamet gününde üç kişiyle konuşmayacak, onları affetmeyecek ve onlar için şiddetli bir azap vardır; Zina eden yaşlı erkek, deyyus, kocasının yatağını başkasıyla paylaşan kadın.
Gayretin bir diğer örneği de erkeğin eşinin dışarı çıktığı durumlarda koku ve güzellik malzemesi kullanmasına izin vermemesidir.
Allah Resulü (s.a.a) bir hadisinde şöyle buyuruyor: Eşini ziynetli bir şekilde dışarıya çıkaran insan deyyustur, kadın evinden ziynetli ve koku sürmüş bir şekilde dışarıya çıkar ve kocası da buna razı olursa kadının atacağı her adım için cehennemde erkeğe ateşten bir ev inşa edilir.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Ümmetimden 10 grup tövbe etmeyinceye kadar cennete giremeyecektir, onlardan birisi deyyustur. Deyyusun kim olduğu sorulduğunda şöyle cevap verdi: Ailesine karşı gayreti olmayan insandır.
Yahya b. Zekeriya’ya zinanın menşeinin ne olduğu sorulduğunda Hazret şöyle buyurdu: Zinanın kaynağı bakış ve müziktir. Bir hadiste gözlerini haram kadına bakmakla dolduran insan hakkında şöyle buyrulmuştur: Allah (c.c) kıyamet gününde cehennem çivilerinden asacaktır, sonra onları insanların gözü önünde ateşin kaynağı karar verecektir, sonra onlara ateşe atılmaları emredilecektir.
İmam Sadık (a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: Namahrem kadına bakmak şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Nice bakışlar vardır ki uzun hasretler geriye bırakır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Kim bir kadına bakar ve bakışını gökyüzüne doğru çevirirse veya gözünü kapatırsa göz kapakları kapanmadan Allah (c.c) onu hurilerle evlendirir.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Ahir zamanda ümmetimden bir kısım erkekler ve kadınlar geleceklerdir, kadınlar soyulmuş çıplaktırlar ve saçlarını başları üstünde toplamışlardır. Onları lanetleyin çünkü onlar lanetlenmişlerdir, onlar cennetin kokusunu alamayacaklardır ve cennetin kokusu onlara 500 yıl mesafesi kadardır.
Hz. Ali (a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: Ahir zaman ve kıyamet gününe yakın bir zaman zamanların en kötüsüdür, kadınlar örtüsüz, açık ve seçik bir şekildedirler, ziynetlerini başkalarına gösterirler, onlar dinden çıkmış ve fitnelere dalmışlardır, şehvete düşkün ve lezzetlere koşarak giderler ve haramları helal sayarlar, işte onlar cehenneme gireceklerdir.
Dipnotlar:
1- Ahzab 59.
2- Ahzab 53.
3- Mustedrekul-Vesail, c. 16,s. 208.
4- Mustedrekul-Vesail, c.14,s. 289.
5- Biharul-Envar, c.100,s. 247.
6- Usul-u Kâfi, c. 5,s. 552.
7- Biharul-Envar, c. 74,s. 213.
8- Usul-u Kâfi, c. 5,s. 517.
9- Ahzab 33.
10- Usul-u Kâfi, c. 5,s. 535
11- Biharul-Envar, c. 103,s. 241.
12- el-Mevaizul-Adediyye,s. 223.
13- İkabul-Amal. Şeyh Saduk (r.a).
14- Biharul-Envar, c. 104,s. 37.
15- Musned-i Ahmed b. Hanbel.
16- Saduk, Men la Yehzaruhul-Fakih, c. 3s, 390.
Kadının biri Resullulah (s.a.a)’in yanına gelerek kadının kocasına karşı vazifesini sordu. Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: Kadın kocasına her halükarda itaat etmeli, onun rızası olmadan evden dışarı çıkmamalı ve malını rızası olmadan kullanmamalıdır. Devamında şöyle buyurdu: Eğer birinin bir başkasına secde etmesini emretseydim kadının kocasına secde etmesini emrederdim.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Allah diliyle kocasına eziyet eden kadının çabasını (iyiliğini), eğer kadın geceleri namaz kılar, gündüzleri oruç tutar, köle azat eder ve Allah yolunda hayır işlerse kocası ondan razı olmadıkça kabul etmez ve o cehenneme girecek ilk kişidir ve aynı şekilde erkek’te kadına zulmederse aynı durumda olur.
Yine Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Allah hanımının kötü ahlakına sabreden kişiye Hz. Eyyub (a.s)’a verdiği mükâfatın aynını verir.
Yine Allah Resulü (s.a.a) şöyle devam ediyor: Kocasının getirdiği kazanca kanaat etmeyip ondan gücünün yetmediğini isteyen kadının hiçbir ameli kabul olmaz ve Allah’ı kendisine gazaplanmış bir şekilde mülakat eder.
Yine bir diğer hadiste Resulü Ekrem şöyle buyurmuştur: ümmetimin en iyi kadınları yüzleri güzel ve mihrleri az olanlarıdır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Kadınların en hayırlısı azla yetinen ve doğumu kolay olan ve kadınların en kötüsü ise geçim zahmeti çok olan ve doğumu zor olandır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Kadınlarınızın en hayırlısı öfkelendirildiğinde eşine ellerim ellerindedir, benden razı olmayıncaya kadar bir an bile rahat olmayacağım” söyleyen kadındır.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Eğer bir kadın beş vakit namaz kılar, ay boyunca oruç tutar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse cennetin kapılarının hangisinden isterse o kapıdan cennete girer.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Kadınlardan her kim hac, cihad ve ilim öğrenme konusunda kocasına yardımcı olursa Allah o kadına Hz. Eyyub’un hanımına verdiği sevabın aynını verir.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Nafaka konusunda kocasını zorlayan ve onu gücünün yetmediği şeye mecbur ederse o kadının hiçbir çabası adaleti tövbe edip ondan gücü yeten şeyi talep edinceye kadar kabul etmez.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Eğer kadın yeryüzünde olan bütün altın ve gümüşleri kocasının evine götürür ve günün birinde kocasına sende kimsin? Mal benim malımdır derse insanların en abidi dahi olsa kocasından özür dilemez ve tövbe etmezse amelinin tamamını boşa çıkarmış olur.
Selman el Farisi Allah Resulü (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu nakletmektedir: Eğer kadın kocasına malıyla minnet eder ve şöyle derse sen benim malımdan yiyorsun! Kadın o malın tamamın sadaka olarak verse de kocası razı olmayıncaya kadar sadakası kabul olmaz.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Kocasına zulmederek terk eden kadın tövbe edip dönmeyinceye kadar kıyamet gününde Firavun, Haman ve Karun ile birlikte cehennemin en alt tabakasında haşredilecektir.
İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: Bir kadın Allah Resulüne gelerek şöyle dedi: Ey Allah’ın Resulü (s.a.a) erkeğin kadın üzerindeki hakkı nedir? Allah Resulü (s.a.a) o kadına şöyle buyurdu: Kocasına itaat etmeli ve isyan etmemelidir, ondan izinsiz sadaka vermemeli, izinsiz mustahap oruç tutmamalıdır, gökyüzü, yeryüzü, rahmet ve gazap melekleri kocasından izinsiz evden dışarı çıkan kadına evine dönünceye kadar lanet ederler. Sonra kadın şöyle sordu: ey Allahın Resulü (s.a.a) erkek üzerindeki en büyük hakka kim sahiptir? Allah Resulü (s.a.a) babasıdır diye buyurdu. Sonra şöyle sordu: kadın üzerindeki en büyük hak kime aittir? Allah Resulü (s.a.a) kocasına aittir diye buyurdu: Kadın Resulullaha dönerek erkeğin benim üzerimdeki hakkı kadar benimde onun üzerinde hakkım var mıdır diye sordu. Allah Resulü (s.a.a) hayır ve yüzde bir bile değildir cevabını verdi. Kadın Allah Resulüne dönerek seni hak olarak gönderene yemin olsun ki hiçbir zaman evlenmeyeceğim dedi.
Allah Resulü (s.a.a)’in başka bir hadiste şöyle buyurduğu naklolunmuştur: erkeğin kadın üzerindeki hakları kocasının evinin ışıklarını yakması, yemeğini hazırlaması, kocası geldiğinde ona hoş geldin deyip kapıda karşılaması ve kocasının abdest alması için ona su ve havlu hazırlamalı. Kocası onu bu işlerden muaf kılmadıkça bu görevleri yerine getirmelidir.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Kadın kocasının üzerinde olan haklarından birisini yerine getirmeden uyursa kocası ondan razı oluncaya kadar o kadının namazı kabul olmaz.
İmam Sadık (a.s) başka bir hadiste de şöyle buyurmuştur: Başkaları için koku süren kadın cenabetin guslünden kurtulduğu gibi o kokudan temizleninceye kadar o kadının namazı kabul olmaz.
İmam sadık (a.s) başka bir hadisinde de şöyle buyurmuştur: Kocasından izinsiz başkasının evinde elbisesini çıkaran kadın evine dönünceye kadar Allah’ın lanetinde olur.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Allah (c.c) eşinin bir kelimesine tahammül eden erkeği cehennem ateşinden azat eder ve cenneti ona farz kılar, onun için iki yüz bin hasene yazılır ve onun iki yüz bin günahı silinir, Allah (c.c) o erkeği iki yüz bin derece yüceltir ve Allah o erkeğin bedeninde olan tüyler sayısınca her bir tüye bir yıl olacak şekilde ibadet yazar.
İshak b. Ammar İmam Sadık (a.s)’a kadının erkek üzerindeki hakkını sordu. İmam (a.s) şöyle buyurdu: Erkek kadını doyurmalı onu giyindirmeli cahillik ettiğinde de onu affetmelidir.
İmam Sadık (a.s)’ın hanımlarından bir tanesi ona eziyet ederdi, imam o eziyet ettiğinde onu bağışlardı.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Erkeğin ailesi onun esirleridir, Allah katında en iyi insan esirine ikramda bulunandır.
Bir hadiste şöyle buyrulduğu naklolunmuştur: Allah (c.c) kocasına yedi gün boyunca hizmet eden kadına cehennemin yedi kapısını kapatır, ona cennetin sekiz kapısını da açar ve istediği kapıdan içeri girer.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Sizin en hayırlınız (davranışı) eşine en iyi olanınızdır ve ben sizden eşime daha hayırlıyım.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Allah eşiyle iyi geçinen insana rahmet etsin, şüphesiz Allah (c.c) erkeği kandının sahibi ve önderi kılmıştır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Allah eşine iyi davranan insanın ömrünü uzatır.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Ailesine sadece sıddık, şehit ve Allah’ın kendisine dünya ve ahiret hayrını dilediği kimse hizmet eder.
Allah Resulü (s.a.a)’in şöyle buyurduğu naklolunmuştur: Eşine bir bardak su veren kimse mükâfatlandırılır.
Usul-u Kâfi- Mekarimul Ahlak- Vesailuş-Şia c. 20
Âşıkların Saadeti Hicap
Hadisler Ve Ayetler Işığında Hicap
1.Ey Peygamber, eşlerine ve kızlarına ve inananların kadınlarına söyle; dışarı çıkacakları vakit dışarıya mahsus elbiselerini giysinler; bu, onların tanınıp incinmemelerini daha iyi sağlar ve Allah, suçları örter, rahîmdir.
2.Cilbab: Bedenin tamamını saran elbisedir.
3.Ve kadınlarından bir şey istediğiniz zaman perde ardından isteyin; bu, sizin yürekleriniz bakımından da daha temizdir, onların yürekleri bakımından da…
4.Ve evlerinizde oturun ve ilk cahiliyet devrinde olduğu gibi sokaklara çıkmayın…
Allah (c.c) bu ayette Müslüman olan kadın ile Müslüman olmayan kadını bir birinden ayırmıştır. Örtünmeyen kadın Yahudi ve müşrik kadınlara benzemiştir. Bir hadiste Allah (c.c) nebilerinden birine şöyle vahyetmiştir: Kavmine söyle düşmanlarımın elbiselerini giymesinler ve düşmanlarımın yediklerinden yemesinler, aksi halde onlar düşmanlarım oldukları gibi sizlerde benim düşmanlarım olursunuz.
Vaktiyle Allah Resulü (s.a.a) ashabına şöyle sordu: Kadın için en hayırlı şey nedir? Ashap sustu ve hangi şeyin kadın için daha hayırlı olduğunu bilemediler; acaba kadın için mal mı, güzellik mi yoksa eş mi daha hayırlıdır? Hz. Zehra (s.a) konuyu duyduğunda babasına şöyle bir cevap gönderdi: Kadın için en hayırlı olan şey hiç bir erkeğin onu görmemesi ve onunda hiçbir erkeği görmemesidir. Allah Resulü (s.a.a) cevabı duyduğunda şöyle buyurdu: Fatıma doğru söyledi şüphesiz ki Fatıma (s.a) benden bir parçadır.
Kör birisi Resulullah (s.a.a)‘in yanına geldi, Hz. Fatıma (s.a) o şahısın kör olmasına rağmen içeri girdi. Allah Resulü (s.a.a) kızına bunun sebebini sordu. Hz. Fatıma (s.a) babasına şöyle cevap verdi: o beni görmüyorsa ben onu görüyorum ve o benim kokumu alıyor. Hicap ve iffet ile ilgili olarak başka bir örneğe de değinebiliriz. Mamagani Tenkihul-Makal adlı kitabında Hz. Zeynep (s.a) hakkında şöyle nakletmiştir: Şüphesiz Hz. Zeynep (s.a) hicap ve iffet konusunda örnek birisi idi. Onu Kerbela olayına kadar ne babasının zamanda nede iki kardeşinin zamanına kadar hiçbir erkek görmemiştir.
Allah Resulü (s.a.a) Saliha kadını şöyle vasıflandırmaktadır: Elbisesini eşi için çıkaran namusunu başkalarından koruyan kadındır ki kocasının sözünü dinler ve ona itaat eder.
Allah Resulü (s.a.a) başka bir hadiste de şöyle buyurmaktadır: Kadın koku sürmüş bir şekilde dışarı çıkarsa evine dönünceye kadar Allahın laneti onun üzerine olur.
Rahmet peygamberi bir hadisinde şöyle buyurmuştur: Allah (c.c) kadınlardan kendilerini erkeklere benzetenleri ve erkeklerden kendilerini kadınlara benzetenleri lanetlemiştir.
Hz. Ali (a.s) oğlu Muhammed b. Hanefiyye’ye şöyle vasiyet etmişti: Hicabın zorluğu senin için ve kadınlar için şek ve şüpheden daha hayırlıdır, onların güvenilmeyen insanların yanına çıkmaları dışarıya çıkmalarından daha kötü bir durum değildir, eğer onların senden başkasını tanımamalarını sağlayabilirsen o halde bunu yap.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Allah eşine itaat eden erkeği yüz üste cehenneme ateşine atar. Bu itaat nedir diye sorulduğunda ondan hamamlara düğün merasimlerine ve ince elbiseler giyinmelerini istemendir buyurdu.
Erkeğin eşine düğün, sinema ve tiyatro gibi erkeklerin ve kadınların karışık olduğu mekânlara gitmesine, eşine ince elbiseleri giymesine ve saçı gösteren ince başörtüleri ile başını kapatmasına izin vermesi caiz değildir ve erkek Ailesine karşı gayretli olmalıdır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: Allah (c.c) gayret sahibidir her gayret sahibini de sever gayretinden dolayı bütün kötülüklerin zahirini de batınını da haram kıldı.
İmam Sadık (a.s) başka bir hadisinde de şöyle buyurmuştur: Cennet deyyus olan insana haram kılınmıştır.
Deyyus: ailesine karşı gayreti olmayan ve eşinin hicapsız bir şekilde dışarı çıkmasına razı olan kimsedir. Yine başka bir hadisinde şöyle buyuruyor: Allah (c.c) kıyamet gününde üç kişiyle konuşmayacak, onları affetmeyecek ve onlar için şiddetli bir azap vardır; Zina eden yaşlı erkek, deyyus, kocasının yatağını başkasıyla paylaşan kadın.
Gayretin bir diğer örneği de erkeğin eşinin dışarı çıktığı durumlarda koku ve güzellik malzemesi kullanmasına izin vermemesidir.
Allah Resulü (s.a.a) bir hadisinde şöyle buyuruyor: Eşini ziynetli bir şekilde dışarıya çıkaran insan deyyustur, kadın evinden ziynetli ve koku sürmüş bir şekilde dışarıya çıkar ve kocası da buna razı olursa kadının atacağı her adım için cehennemde erkeğe ateşten bir ev inşa edilir.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Ümmetimden 10 grup tövbe etmeyinceye kadar cennete giremeyecektir, onlardan birisi deyyustur. Deyyusun kim olduğu sorulduğunda şöyle cevap verdi: Ailesine karşı gayreti olmayan insandır.
Yahya b. Zekeriya’ya zinanın menşeinin ne olduğu sorulduğunda Hazret şöyle buyurdu: Zinanın kaynağı bakış ve müziktir. Bir hadiste gözlerini haram kadına bakmakla dolduran insan hakkında şöyle buyrulmuştur: Allah (c.c) kıyamet gününde cehennem çivilerinden asacaktır, sonra onları insanların gözü önünde ateşin kaynağı karar verecektir, sonra onlara ateşe atılmaları emredilecektir.
İmam Sadık (a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: Namahrem kadına bakmak şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Nice bakışlar vardır ki uzun hasretler geriye bırakır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Kim bir kadına bakar ve bakışını gökyüzüne doğru çevirirse veya gözünü kapatırsa göz kapakları kapanmadan Allah (c.c) onu hurilerle evlendirir.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Ahir zamanda ümmetimden bir kısım erkekler ve kadınlar geleceklerdir, kadınlar soyulmuş çıplaktırlar ve saçlarını başları üstünde toplamışlardır. Onları lanetleyin çünkü onlar lanetlenmişlerdir, onlar cennetin kokusunu alamayacaklardır ve cennetin kokusu onlara 500 yıl mesafesi kadardır.
Hz. Ali (a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: Ahir zaman ve kıyamet gününe yakın bir zaman zamanların en kötüsüdür, kadınlar örtüsüz, açık ve seçik bir şekildedirler, ziynetlerini başkalarına gösterirler, onlar dinden çıkmış ve fitnelere dalmışlardır, şehvete düşkün ve lezzetlere koşarak giderler ve haramları helal sayarlar, işte onlar cehenneme gireceklerdir.
Dipnotlar:
1- Ahzab 59.
2- Ahzab 53.
3- Mustedrekul-Vesail, c. 16,s. 208.
4- Mustedrekul-Vesail, c.14,s. 289.
5- Biharul-Envar, c.100,s. 247.
6- Usul-u Kâfi, c. 5,s. 552.
7- Biharul-Envar, c. 74,s. 213.
8- Usul-u Kâfi, c. 5,s. 517.
9- Ahzab 33.
10- Usul-u Kâfi, c. 5,s. 535
11- Biharul-Envar, c. 103,s. 241.
12- el-Mevaizul-Adediyye,s. 223.
13- İkabul-Amal. Şeyh Saduk (r.a).
14- Biharul-Envar, c. 104,s. 37.
15- Musned-i Ahmed b. Hanbel.
16- Saduk, Men la Yehzaruhul-Fakih, c. 3s, 390.
Yorum